Mehmet Beşikçi

Mehmet BeşikçiBirinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Seferberliği yazarı
Yazar
Çevirmen
9.9/10
9 Kişi
21
Okunma
2
Beğeni
1.469
Görüntülenme

Hakkında

Lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde tamamladıktan sonra aynı üniversitenin Tarih Bölümü’nden yüksek lisans ve doktora derecelerini almıştır. Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Seferberliği konusunu ele aldığı doktora tezi, Brill Yayınevi tarafından Between Voluntarism and Resistance: The Ottoman Mobilization of Manpower in the First World War (2012) başlığıyla yayınlanmıştır. Bu kitabın genişletilmiş Türkçe baskısı Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Seferberliği (2015) Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından 2016 yılı Telif Eserler Mansiyon Ödülü’ne layık görülmüştür. Askerî tarihle sosyal ve kültürel tarih disiplinlerini sentezleyen bir bakış açısıyla araştırmalar yapan Beşikçi’nin son dönem Osmanlı askerî tarihinde savaş ve toplum ilişkisi üzerine Türkçe ve İngilizce makaleleri bulunmaktadır. Halen Yıldız Teknik Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü’nde öğretim üyesidir.
Unvan:
Akademisyen, Yazar

Okurlar

2 okur beğendi.
21 okur okudu.
1 okur okuyor.
29 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
...o grubun ortak kimliğinin de tesis edilmesini ve korunmasını sağlamaktadır.
... Sosyal hafıza grup kimliğinin oluşmasında merkezi bir rol oynamaktadır. Bir grubun sosyal hafızası (ki bu bir aile, millet ya da daha spesifik olarak bir savaşın gazileri ve benzeri olabilir) kişisel tecrübelerin tek tek meydana getirdiği bir bellekten ziyade, bu kişisel tecrübelerin grup üyeleri arasında paylaşımı ile oluşan kolektif bellektir. Bu ortak hafızada geçmişin tutarlı bir anlatısının bulunması o grubun ortak kimliğinin de tesis edilmesini ve korunmasını sağlamaktadır.
Sayfa 49 - İletişim Yayınları
Reklam
“Gerçi Rum isek de Rumca bilmez Türkçe söyleriz, Ne Türkçe yazar okuruz ne de Rumca söyleriz, Öyle bir mahludî hatt-ı tarikatimiz vardır, Hurufumuz Yunanice, Türkçe meram eyleriz.”
Ama bu hayal kırıklığını yaşamış olan aynı Şevket Süreyya'nın benliği, muharebenin bir faili ve şahidi oldukça, harbin benliğine uyum sağlamıştı; ... Cephenin kendi yaşamında bu bir benlik dönüşümüydü: "Nihayet ilk bomba birkaç adım ilerimizde patladı. Ondan sonra baskın, bütün dünyada ve bütün muharebelerde görülen baskınların biri olarak kızıştı, gelişti... Baskının ilk anlarında duyduğum hisler, belki birtakım heyecanlar, hatta korkulardı. Ama sonra boğuşma geliştikçe bunun yerini bir nevi hafiflik, ferahlık duyguları aldı. Daha sonraları içimden garip ve vahşi birtakım duyguların kabardığını hissettim. Nesiller ve nesiller ötesi atalarımızdan bize gelen, fakat toplumun, terbiyenin sathi tesirleri altında uyuşup kalmış olan duygular hep birden ayaklanıyordu. Gecenin bağrında dağlar inliyordu. Baskın şiddetlenip ben de siperden sipere koşup didindikçe, içimde kabaran bu yeni benliğime daha iyi alışıyordum. Düşmanı ateşlere boğmak, kesmek, parçalamak, gırtlağına yapışarak damarlarını koparmak, kanını emmek... Yeni benliğimin ihtirasları şimdi yalnız bunlardı."
Sayfa 347 - İletişim Yayınları
Yiyecek için askerimiz bazen toprağı karıştırırlar ve bitki kökleri bulup onları yerlerdi fakat bir çeşit kök vardı ki askeri yirmi dört saat için deli ederdi. Asker saçma söylemeye başlar, hareketleri bozuk düzen olur. O neferin başına bir süngülü nöbetçi dikilerek yirmi dört saat için hapis hayatı geçirtilirdi.
Sayfa 211 - İletişim Yayınları
...ihtiyat zabiti olarak görev yapmış Şevket Süreyya'nın (Aydemir) hatıratında... "...Fakat bunlardan herhangi biri topluluktan ayrılıp da tek başına kaldığı zaman, kendi teşebbüs kudretiyle, müstakil bir hareket yolu tayininden hemen daima aciz kalırdı... Çavuşunu, subayını yahut kendini idare edeni kaybeden bir asker topluluğu kolayca dağılabiliyordu... Bir topluluk içinde ve bozulmayan bir kumanda altında her şeyi yaptırabileceğimiz bir insanın, tek başına kalınca, toplum duygusundan bu kadar uzak oluşu, insanı şaşırtan bir haldi. ..."
Sayfa 118 - İletişim Yayınları
Henüz kayıt yok
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
464 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
83 günde okudu
Birinci Dünya Savaşı’nın Osmanlı boyutunu öğrenmek istiyorsanız eğer, bu konuda merakınız varsa, muhakkak okumanız gereken bir kitap bu. Birinci Dünya Savaşı için, Osmanlı tarafından uygulanan her şey, yani bir savaşla ilgili aklınıza gelebilecek soru bileceğiniz her soru bu kitapta bulunuyor, belgeleri ile anlatılıyor. Hangi ordu kaç kişiymiş, diğer ülkelere kıyasla Osmanlı ordusunun asker sayısı neymiş ya da asker hangi cephede ne şekilde beslenmiş, nerelerde ne tip propaganda malzemeleri uygulanmış, nasıl askere alınmış, firar edenlere ne tip cezalar uygulanmış, firarın önlenmesi için neler yapılmış vs vs vs aklınıza gelebilecek her şey var. Mehmet Beşikçi’nin bir seminerine katılmış ve bu kitaptan da o şekilde haberdar olmuştum. İlgiliyseniz, kaçırmayın
Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Seferberliği
Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı SeferberliğiMehmet Beşikçi · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201514 okunma
431 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bu detaylı çalışma, I.Dünya Savaşı'na katılmış ve harp ile ilgili hafıza kayıtları bırakmış (anı-günlük) askerlerin (Türk, Müslüman, Gayrimüslim Osmanlı askerleri ve biraz daha az olmakla birlikte İtilaf Devletleri askeri) harp içerisindeki duygu ve bunalımları; cephe gerisindeki meşguliyetleri; savaşı anlamaya, eleştirmeye yönelik sözlerinin
Cihan Harbi'ni Yaşamak ve Hatırlamak
Cihan Harbi'ni Yaşamak ve HatırlamakMehmet Beşikçi · İletişim Yayınevi · 20197 okunma
·
Puan vermedi
Gazilerin kaleminden
Yaklaşık 2-2.5 milyon askerle katıldığımız, yüz binlerle ifade edilen rakamda şehit verdiğimiz, bunun birkaç katı gazimiz olan Cihan Harbi'nin antolojisi. Harp tarihi yazımındaki eksiklerimizi tamamlamak adına çok önemli bir eser olduğunu düşünüyorum. Umumi Harp boyunca her bir cephedeki muharebe, ikmal ve iaşe durumunu ayrı ayrı ele alması; her bir etnik kökenden imparatorluk askerinin şartlarını incelemesi göz dolduruyor. Tek kusuru aşırı objektif oluşuydu kanaatimce, ancak akademik ölçülere göre objektifliğin kusur değil bilakis en doğru metot olduğunun farkındayım. Pek çok asker hatıratının taranması ve mukayese edilmesiyle oluşturulan bu kitabı tarihimize meraklı bütün okurlara tavsiye ederim. Alıntı yapılan hatıratlar ayrıca okunmaya değer. Mehmet Beşikçi bu anlamda bibliyografik bir hizmet de vermiş.
Cihan Harbi'ni Yaşamak ve Hatırlamak
Cihan Harbi'ni Yaşamak ve HatırlamakMehmet Beşikçi · İletişim Yayınevi · 20197 okunma