Mehmet Fatih Elmas

Spinoza ve İnsan author
Author
9.0/10
4 People
11
Reads
3
Likes
1,701
Views

Mehmet Fatih Elmas Quotes

You can find Mehmet Fatih Elmas quotes, Mehmet Fatih Elmas book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Ethica’da söz konusu ilk/temel önermeler olan aksiyomlarla başlayıp, yeşertilen düşünsel evren, bir bütün olarak kavrandığında, okuyucuda bir çeşit hakikat duygusu uyandırır. Bu nedenle felsefesine temel olarak aldığı aksiyomların ikna edici olup olmadığı sorusu, bu aksiyomlar aracılığıyla gözler önüne serilen muazzam yapının okuyucuda uyandırdığı hakikat duygusuyla önemsizleşecektir. Ethica’nın geometrik bir metot ile yazılmasının nedeni, Spinoza’nın bilimum teleolojik yaklaşım ve/veya yanılsamalardan kurtulmak istemesidir. Çünkü geometri bir telos uyarınca işlemez, fakat özlerle ilgilenir.
Spinoza’ya göre insanların Varlık veya Tanrı hakkındaki bilgileri yeterince net değil, fakat bir hayli bulanıktır. Onlar Tanrı’yı tıpkı bir cismi tahayyül ettikleri gibi zihinlerinde canlandırırlar ve zihinlerinde görmek istedikleri bir imge tasarlayıp, ona “Tanrı” adını verirler. İnsan olmaları nedeniyle, sürekli dış etkenlere maruz kalarak yaşamlarını sürdürdükleri için, onların bu şekilde tasavvurlar geliştirmeleri anlaşılabilirdir. Fakat pek çok hatanın kaynağı tam da buradadır. Tanrı’nın özü ya da doğası yeterince anlaşılamamaktadır.
Reklam
Can filozofu Spinoza
Spinoza’nın çabası ve bize söylemeye çalıştığı şey, insan olarak hepimizi temelden ilgilendirmektedir. Onun söyledikleri, insanın içinde bulunduğu bir bütün olarak canlılığa, hayata dairdir. Bu nedenle Spinoza’yı bir “can filozofu” veya bir “ hayat filozofu” olarak okumak ufuk açıcı olabilir. Metin Becermen
Spinoza yaşamı boyunca kendisinie birtakım “değerler” adına yapılan baskıların da etkisiyle, bu köklere ilişkin yapmış olduğu sorgulamadan yola çıkarak, Varlık’ın aslında bir Fiat [Buyruk] olmadığı yönündeki durum tespitiyle, ahlâkı mevcut teolojik veya ontolojik dayanaklarından koparmak ve böylece onun yerine etiği geçirmek suretiyle, mağduru olduğu öğretilerin kavramlarının ve terimlerinin içlerini boşaltıp, kendi tasavvurlarıyla doldurarak, yepyeni bir sistem tesis etmeye çalışmıştır.
Spinoza’ya göre bedenin eyleme gücünü arttıran ya da azaltan bir şey, aynı şekilde zihnin de etleme gücünü arttırır ya da azaltır. Başka bir deyişle, dışsal bir etki sonucu bedenin eyleme gücünde meydana geşen azalma ya da artma, aynı zamanda zihnin düşünme gücünde de azalma ya da artmaya yol açacaktır. Bu etkilenmeler bağlamında Spinoza üç tür duyguyu birbirinden ayırır: Arzu [cupiditas], sevinç [laetitia] ve keder [tristitia]. Zihin sevinç duygusuyla, olduğundan daha üst bir yetkinliğe erişir. O aynı oranda hem zihin hem bedenle ilgisinde düşünüldüğünde “neşe” [hilaritas], fakat sadece beden ya da bedenin bir parçasıyla ilişkili olduğunda “haz” [titillation] şeklini ve adını alır. Buna karşılık, kedere maruz kalması durumunda zihin olduğundan daha düşük bir yetkinliğe geçer. Keder, hem zihin hem de bedenle ilişkili olduğunda “melankoli” [melancholia], fakat daha ziyade beden ya da onun bir parçasıyla ilişkili olduğunda “acı” [dolor] halini ve adını alır.
Sayfa 157Kitabı okudu
Spinoza’ya göre bir bedenin neler yapabileceği henüz yeterince bilinmemektedir. Gerçekten de zihinden bağımsız olarak bir bedenin sırf doğa yasalarınca doğadaki başka bedenler tarafından nasıl etkilenebileceği ve aynı şekilde onlara etki edebileceği üzerine kafa yormuş pek kimse olmamıştır. Hâlbuki zihin karşısında bedene hakkını teslim etme gayretinde olan Spinoza için salt kendi doğasıyla bir beden zihni hayretler içinde bırakacak pek çok şey yapabilir.
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam