Özellikle Sultan Abdülaziz ve Sultan Abdülhamit'e yönelik gerçekleşen darbelerdeki dış bağlantılar çok net bir şekilde ortadaydı. Bu padişahların izlemiş oldukları milli ve manevi politikalar, zor durumdaki devleti biraz olsun toparlamıştı. Bu politikalar Avrupa'nın çıkarlarına ters düşünce çareyi darbede bulmuşlardı.
Sultan Abdülhamit'in Ermeniller'in Doğu Anadolu'da devlet kurmak istemelerine ve Yahudiler'in Filistin topraklarına yerleşme taleplerine olumsuz yanıt vermesi, kendisi aleyhinde Avrupa kamuoyunda olumsuz kampanyaların başlamasına neden olmuştu.
Bu çirkin kampanyalar neticesinde Sultan Abdülhamit'in tahttan indirilmesi ile Osmanlı Devleti'nin dağılması hızlanmıştı..
Sultan III.Selim (1789-1808), artık iyice yıpranmış, savaşlarda üst üste
yenilgiler alan ve hatta devletin başına adeta bela kesilmis
olan Yeniçeri Ocağı'ndan ümidini kesmişti.
Fakat bu darbeci zihniyet o gün tahta çıkarıp padişah yaptıkları İkinci, namı - diğer Gen Osman'ı da yine bir askeri darbe ile tahttan indireceklerdi..