Mehmet Mirioğlu

Tanrı'nın Alfabesi yazarı
Yazar
9.5/10
29 Kişi
80
Okunma
11
Beğeni
2.525
Görüntülenme

Mehmet Mirioğlu Sözleri ve Alıntıları

Mehmet Mirioğlu sözleri ve alıntılarını, Mehmet Mirioğlu kitap alıntılarını, Mehmet Mirioğlu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İslam felsefecileri, kutsal kitabın akılla uyumu söz konusu olduğunda ''Akıl ile vahiy uyumlu mudur?'' düşüncesini fazla incelemeye kalkmadan ''Akıl ve vahiy uyumludur'' ön kabulünden yola çıkarak incelemelerini yapmışlardır. Zira düşünürlerin kutsal kitabı sorgulama yöntemi ''onun çelişki taşıyıp taşımadığına'' yönelik değil; '' onun nasıl çelişkisiz hale getirilebileceğine'' yöneliktir.
Sayfa 173 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Bir dini doğru yapan şey ondan aldığımız huzur değil, o dini kaynakların gerçeklikle uygunluğu olmalıdır.
Sayfa 156 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Eğer iman başka insanların hayatlarını da etkiliyorsa terk edilmeli ve yeterli kanıtla desteklenmeden kabul edilmemelidir.
Sayfa 80 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Bir eleştiriyi, bir görüşü veya herhangi bir fikri başkası için geçerli olarak görüp kendiniz için geçersizliğini savunursanız ve üste çıkarak, ''ben hariç'' derseniz, mazeret safsatasına düşmüş olursunuz.
Sayfa 29 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Eğer Tanrı benim aklımı onu kabul edemeyecek şekilde yaratmışsa, belki de ona inanmamı istemiyordur? Belki de Tanrı, sorgulayıp şüphe edenleri cennete alacakken; sorgusuz sualsiz inananları, verdiği aklı kullanmayanları cehenneme alacaktır? Kim bilir?
Sayfa 79 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Her gün hastanelerde binlerce, on binlerce, yüz binlerce hasta bulunur. Bu hastaların ailelerinde muhakkak dini bütün insanlar vardır ve bu hastalar için dua edecektirler. Bu hastalardan bazıları, doğal olarak, iyileşecektir. Fakat doktorların zorlu süreçleri, çabaları bir kenara atılarak bu iyileşmenin sebebi olarak dualar gösterilir. Bu tavır oldukça ukalaca bir tavırdır. Bunun dışında, iyileşmeyen o kadar hasta içerisinde iyileşenlerin ailelerinin, kendi dualarını önemsemeleri takdire şayandır. Bahsetmeye çalıştığım şey, görülen milyarlarca rüyadan gerçekleşmeyenlerin bir çöpe atılıp gerçekleşenlerin mucize olarak görülmesi; edilen onlarca duanın gerçekleşenleri mucize görülürken gerçekleşmeyen sayısız duanın unutulması; yapılan büyüler arasında gerçekleşmeyenlerin hafızadan silinirken gerçekleşenlerin büyütülerek göz önünde bulundurulması yalnızca algıda seçiciliktir. Buradan herhangi bir mucize çıkmayacaktır.
Sayfa 280 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İstisnalar mevcut olsa da inançlı insanların çok büyük bir çoğunluğu sorgulama yetisini kaybetmiş insanlardır. Bu insanlar küçüklükten beri öyle katı dini kurallar içerisinde büyütülmüşlerdir ki, inanmamaları mucize gerektirecek kadar olasılık dışıdır. Dinsizliğin doğru olduğunu kabul ettiğimizi varsayalım, bu görüş mutlak doğru olsa bile insanlar bu sonuca ulaşamayabilir, çünkü buna ulaşmaları için dinsel görüşleri sorgulamaları gerekir. Fakat en başından bunun günah olduğu inancıyla büyütülen insanlardan bahsediyorsak, asla sorgulamamaları muhtemeldir. Asla sorgulamayan insanlarsa ''Dinsizliğin mutlak surette doru olması'' kabul edildiğinde bile bu sonuca ulaşmamaları normaldir. Bu durumda ''Eğer gerçekten dinsizlik doğruysa, bu kadar insanı dinde tutan şey nedir? sorusunun cevabı gelmiş olacaktır: Sorgulama yetilerinin din ve dindarlar tarafından köreltilmiş olması…
Sayfa 171 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Din insancılık karşısında da en büyük engellerdendir. ''Senden olanı sev!'' öncülünü temel kabul ederek ortalıkta dolaşan dinler, insani birlikteliği sağlama açısından insanlara büyük bir kayıp olarak geri dönmeyecek midir? İslam'da, Kur'an'da veya Müslümanlar arasında ''üstünlük takvadadır'' görüşü hakimken, dine göre Müslüman olmayan sonsuz cehennemi hak ediyorken, diğer dindeki insanlar ''dost edinilmemeli'' kategorisinde sunuluyorken dinin ve dinsel yorumların ''hiçbir şey kaybettirmeyeceği'' görüşünün abes olması bir yana bahsedilen yorumlara düşman bile olunmalıdır. Din ve Tanrı inancı ''İnsanlar el ele tutuşsa, birlik olsa, uzansak sonsuza'' görüşünün önünde büyük bir engel olarak durmaktadır. İnsanlar kendinden olmayanı ötekileştirirken ve fişlerken, kişilerin kapılarını işaretleyip tehdit ediyorken, dinin bir diğer zararı da barizdir. Dinin bireysel ve toplumsal zararları saymakla bitmez. Dinsel inanç, insanlara toplumsal ve bireysel açıdan zarar veren bir mekanizmadır.
Sayfa 128 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Evrendeki fizik kuralları özel olarak yaşam için tasarlanmamıştır; Evren yaşamı oluşturmaya uyumlu olduğu için canlılık oluşmuştur. Bu ikisi arasındaki ayrım yapılmalıdır.
Sayfa 304 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Tanrı fikrine ulaşmak cehaleti Tanrıyla doldurmaktan öteye gidemez.
Sayfa 31 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
125 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.