Hakkında
Kayseri'nin Develi ilçesinde doğdu. 1995 yılında Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. Erciyes Üniversitesinde Tefsir alanında Yüksek lisansını, Ankara Ünivesitesi'nde İslam Felsefesi alanında doktorasını tamamladı. Kur'an'ın Anlaşılmasında Dil Problemi (Marifet Yayınları), İslam ve Terakki (Fecr Yayınları) adlı iki kitap çalışması ve İslam felsefesi alanında çeşitli makaleleri bulunmaktadır. Halen Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Dini İlimler Fakültesinde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.
Unvan:
Yazar
Doğum:
Kayseri, Türkiye, 1995
Okurlar
2 okur beğendi.
4 okur okudu.
1 okur okuyor.
5 okur okuyacak.
Sözler ve Alıntılar
Göğün erdemi ancak istikrarlı ortamda tezahür eder.
Artık eskilerin tabiriyle giderek reşit, mümeyyiz ve kendi olan insan yok olmuş, onun yerini güdülebilir yığınlar almıştır. Çünkü kendi olamayanın sürüleşmekten başka ortaya koyabileceği bir eylem biçimi yoktur.
Kur'an'da geçen kavramları yine Kur'an ın anlam sisteminden hareketle ele almak gerekir. Bir başka deyişle Kur'an kavramlarını cahiliyye sistemindeki anlamlarıyla değerlendirmek yanlış bir yaklaşım olduğu gibi, bu kavramları daha sonraki dönemlerde ortaya çıkan farklı ilmî disiplinler içerisinde değişik anlamlar yüklenerek anlam alanları değişmiş olan terimlerle değerlendirmek de yanlış bir yaklaşım olacaktır.
Allah'ın muradının daha kolay anlaşılması ve iletişiminin daha sağlıklı gerçekleşmesi için, Allah insana insanın konuştuğu dille hitap etmiştir. Ancak sorun burada bitmemektedir. İnsana Allah tarafından gönderilen bir kitap/hitap ve ilahî bir kelam olan Kur'an'ın kendisine özel yapısını ve özelliğini kavramadan, ve bu konudaki problemli konuları açıklığa kavuşturmadan yani Kur'an'ın bir kitap olarak niteliğini, üslubunu bilmeden, Arapçanın mahiyetine, kültür evrenine ve dilsel özelliklerine vakıf olmadan ve Kur'an'da yer alan kavramların anlam alanlarının çerçevesini tam olarak belirlemeden gerçekleştirilen anlama faaliyetleri içerisinde birçok eksikliği barındıracaktır.
Mealden hüküm çıkaranlar bunu beğenmedi
Kur'an bütün insanlığa rehber olan ve onları doğru yola ileten bir kitap olduğuna göre muhataplarına düşen görev onu okumak, anlamak ve üzerinde düşünmektir. Kur'an' un anlaşılması konusunda ilk dönem muhatapları tarafından peygamberimizin de içlerinde olması münasebetiyle bir problem yaşanmamıştır. Zira onlar anlayamadıkları konuları peygamberimize sormuşlar, kendi zihinlerinde sorun teşkil eden meselelere cevap bulmaya çalışmışlardır. Ancak daha sonra gelen dolaylı muhataplar tarafından Kur'an'ın anlaşılması konusunda bir çok problem ortaya çıkmış, bu durum anlama konusunda belirli ilimlerin ve teknik konuların bilinmesini gerekli kılmıştır. Bu nedenle dolaylı muhatapların belirli ilimleri ve teknik konuları bilmeden ve Kur'an'ın genel anlamda bir kitap olarak niteliğini kavramadan, doğrudan meal vasıtasıyla Kur'an'la iletişim kurmaları, onların ilahî kelamı anlamada birçok zorlukla karşılaşmalarına ve Kur'an ifadelerinden yanlış anlam çıkarmalarına sebep olacaktır. Zira nasıl diğer ilmî disiplinlerden istifade etmek için belirli bir birikime sahip olmak, o ilmî disiplinlerin kelime ve kavramlarının anlam sistemlerine vakıf olmak gerekiyorsa Kur'an'dan istifade etmek için de belirli düzeyde bir ön bilgi gereklidir.
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
Henüz kayıt yok