Heyhat ne elemli bir hatıra geçiriyorduk.
Esaret zincirinin halkası boynumuza geçmişti bugün
Hayatın ebediyen unutulmaz bir devre-i zindanına girmiştik bugün.
Aslanın çakala kül olduğu bir gün.
24 saatte bir kişiye ancak 80 gram peksimet vermekle bir vücut bir insan bir sene nasıl tahammül edebilir. 80 gram peksimetle orada bir sene tahammül ve müdafaa edildi.
Yazar 1916-1923 savaş yıllarındaki mücadele ve esaret anılarını anlatıyor. Aslı Osmanlı Türkçesi ile yazılmış bir eser. Dili oldukça ağır bence güvenilir bir yayın evinin kitabı sadeleştirip tekrar okura sunması gerekiyor.
Ne yokluklar çekmişler, ne acılara katlanmışlar... Yiyecek yok, su yok, silah az, düşman çok, hain çok... Sadece verecekleri bir canları var. Onu da vermekten geri çekinmemişler... Duygu yüklü, insanın boğazını düğüm düğüm eden bir kitap. 1. Dünya Savaşı'nda nasıl kahramanca savaşmışız sorusunun cevabı bu kitapta ...
Türk milleti Milli Mücadeleye gelinceye değin on yıllık süreç içerisinden hiç bir milletin imtihan dahi olamayacağı büyük bir ölüm kalım savaşına girerek her cephede yüzlerce şehit, yaralı ve esir bırakarak son kalesi Anadolu'ya çekilmiştir. Bu tarifi imkansız sürecin satırlara en iyi yansıdığı yer ise dönemi anlatan hatıratlardır. Mehmet Oral ihtiyat zabiti olarak Sarıkamış, Hicaz gibi bölgelerde uzun yıllar savaşmış, Mısır'da İngiliz esaretini görmüş, Milli Mücadele'de görev yapmıştır. Yaklaşık 5 yıllık mücadelesinin hülasasını hatıratına geçirmiştir. Vatanımızın özgürlüğümüzün varlığımızın nelere mal olduğunu hangi bedellerin ödendiğini öğrenmek için ideal bir kitap.