"Şimdi şunlara bak Allah aşkına Samim. En göze çarpan halleri nedir? Sahtelikleri değil mi? Hepsi de kurulmuş bir makine gibi durmuyorlar mı? Gayet tabii görünmek için son derece itinalarına rağmen sahtekârlıkları üstlerinden akıyor. Bu hal bizde yalnız burada değil hayatımızın her tecellisinde aynıdır."
Sayfa 132 - Can Yayınları - Miras Dizisi (2.Baskı)Kitabı okuyor
"Kalabalık içinde yalnız yaşamak, kalabalık içinde gezip beraber bir köşeye kaçmak, işte asıl zevk budur. İnsan, kalpleri birbirine bağlayan bu bağları o zaman anlar."
Nedir bu insanlıktaki, varlığımızın derinliklerindeki çürümüşlüğün kötü kokusu, bu çamur, bu fırtına? Pisliğin, bir daha kalkmamak üzere, temizliği yaralaması niçin?
...Daha başka kızlar, daha başka kadınlar tebessüm, neşe, saadettiler. Fakat Nevhiz'de bir başka hususiyet vardı ki onu bütün diğerlerinden ayırıyor, kendisine yegâne bir mümtaziyet (seçkinlik) veriyordu. Onda zulmet vardı, esrar vardı, uçurum ve elem vardı...Ötekiler sevmek ve mesut etmek için dünyaya gelmişlerdi; Nevhiz de elbette sever ve sevince yakarak, öldürerek, kahrederek mesut ederdi. Samim kendi kendine "Ben mutlak pervane ruhlu bir adam olacağım ki onu tercih ediyorum, adeta bile bile, isteye isteye yanmaya, kavrulmaya âşığım..." diye mırıldandı.
Sayfa 75 - Can Yayınları - Miras Dizisi (2.Baskı)Kitabı okuyor
Kendisinden başka herkesin hayatında bir hedef, kalbini fetih ve zapt etmiş bir emel vardı; o ise ne yapacağından gafil, kararsız, serseri sürünüyordu.
Sayfa 63 - Can Yayınları - Miras Dizisi (2.Baskı)Kitabı okuyor
Vücudunun zerrelerine kadar sevmek ve sevilmek için halk olunmuş (yaratılmış) olan bu kadar nefis bir kadın, aşk için, zevk için vücut bulmuş ilahî bir mevcut... Niçin sevmeyecekti? Böyle bir kadını kalbinin mabedinde taziz (yüceltmek) ve tebcil etmek (ululamak), hayatı böyle bir yüksek hayal ile tezyin etmek (süslemek), bu kadar mukaddes bir emele bağlanmak, bu bile emsalsiz bir saadet değil miydi? Ama onun haberi olmayacaktı...Evet, korkunç bir surette mağrur ve yüksek bir hanım olduğu için bunu hiçbir vakit ona izhara (göstermeye) cesaret edemeyecekti. Ama ne beis vardı? Âdi bir adam olmadığı için bu ince ve gizli zevkten daha mesut olmaz mıydı?
Sayfa 62 - Can Yayınları - Miras Dizisi (2.Baskı)Kitabı okuyor