8.5/10
27 Kişi
179
Okunma
17
Beğeni
2.795
Görüntülenme

Mehmet Saray

179 okunma, 17 beğeni - Mehmet Saray kitapları, eserleri, Mehmet Saray kimdir, öz geçmişi, Mehmet Saray nereli gibi bilgiler, kitap incelemeleri ile yorumları, Mehmet Saray sözleri ve alıntıları detaylı profili ile 1000Kitap'ta.
Atatürk 14 Eylül 1931 günü bir sohbet sırasında milliyetçiliğe yönelişini şöyle anlatmıştır: “Bizim neslin gençlik yıllarına Osmanlılık telkin ve etkileri hakimdi. İmparatorluk halkını meydana getiren Türk’ten başka milletlere, bu arada yanlış bir din anlayışıyla Araplara, sarayın, ordu ve devlet ileri gelenleri arasında bulunan ırkdaşlarının
İsmet İnönü:
“Lozan büyük bir eserin ancak bir sayfasıdır. Eseri yaratan Atatürk’e bağlılığımız ebedidir.”
Sayfa 208Kitabı okudu
Reklam
ismet inönünün lozan dönüşü tbmmde dediğidir..
Mütecanis, yeknesak bir vatan, harice karşı gayrı tabiî kayıtlardan ve dahilde hükûmet içinde hükûmet ifade eden dahilî imtiyazlardan müberra bir vaziyet, gayri tabiî malî mükellefiyetlerden âzade bir hal, hakkı müdafaası mutlak, menabii mebzul ve serbest bir vatan. Bu vatanın adı Türkiye’dir.
Sayfa 208Kitabı okudu
Lord Kürzon kaç defa müzakere esnasında, Osmanlı İmparatorluğu’nun kendilerine yenildiğini ve yenilişinin hükmüne tabi olması lazım geleceğini söylemişti. Bu yalnız delegelerin fikri değildir. Hükümetler de, milletler de böyle düşünüyordu: Nitekim Fransız Mebusan Meclisi Hariciye Encümeni mazbatasında: “Asyai bir devletin siyasi bir inkılabı ve mahalli bir zaferi, Türkiye’nin Umumi Harb’e girmesinden doğan vaziyeti iptal etmemeliydi.” denilişi bunu gösterir. Türkiye bu iddiayı kabul etmiyord. Lozan’da başmurahhasımız: “Burada yenilen devlet varsa, o her halde Türkiye değildir.” diyor ve her seferinde müsavi muameleyi öne sürüyordu. Lord Kürzon, bu tesir altındadır ki, Londra’daki nutuklarında Lozan’da yenilmiş bir düşmanla değil, muzaffer bir düşmanla karşılaşmış olmaktaki güçlüğü ve Türkler’in müzakere masasına devletlerle müsavi haklarla oturduğunu ve muahedenin her maddesini kendilerine izah ederek ve onlarla münakaşa ederek akdetmek lazım geldiğini anlatmıştır.
Sayfa 206Kitabı okudu
Lozan Konferansı, 1922 İkinci teşrininin (Kasım ayı) 21. Salı günü işe başladı ve arada bir kesilme ile 24 Temmuz 1923’e kadar sürdü. Akit devlet olarak bir tarafta Türkiye, öbür tarafta İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Yugoslavya vardı. Birleşik Amerika bütün müzakerelerle iştirak etmek ve bunlar üzerinde müessir olmakla beraber, müşahit delegeler bulundurmuştu. Sovyet Rusya Boğazlar, Bulgaristan Boğazlar ve sınırlar, İsveç, Norveç, Felemenk, Danimarka, İspanya, Belçika kapitülasyonlar müzakeresinde karışmışlardı. Bunlardan başka bir çok kimseler kendilerinin ve millet veya cemiyetlerinin dilediklerini anlatmak üzere Lozan’a gelmişlerdi.
Sayfa 206Kitabı okudu
Lozan Barışı’nın önemi, dokuz yıl süren bir harbe nihayet vermesinden değildir. Tarihimizde bundan uzun süren harplar vardır. 1699 Karlofça Muahedesi: Avusturya, Rusya, Polonya ve Venedik’le 16 yıl süren harp sonunda akdedilmiştir. Lozan Barışı’nın önemi, zaferle biten bir harp sonunda akdedilmesinde de değildir. 1856 Paris Muahedesi, Sivastopol’da kazanılan müşterek zafer ve 1897 Muahedesi, Domeke’de Türk ordusunun kazandığı kat’i zafer ertesinde akdedilmişlerdi. Bununla beraber her üçünün tarihimizde yeri Lozan kadar şerefli değildir. Lozan Barışının önemi, kurtuluş savaşının prensiplerini devletlere kabul ettirmesinde ve Türkiye’nin devletlerle münasebetlerini bu prensipler üzerine kurmasındadır.
Sayfa 202Kitabı okudu
Reklam
229 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.