Mehmet Uluğtürkan Gönderileri
Mehmet Uluğtürkan kitaplarını, Mehmet Uluğtürkan sözleri ve alıntılarını, Mehmet Uluğtürkan yazarlarını, Mehmet Uluğtürkan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sessiz sedasız tevekkül içinde giden de vardı, ağlayıp çırpınan da. Ama hemen hepsi son bir umut getirildikleri kapıya bakmıştı. Ölüm ihtiyara da gence de zordu.
Tarih okudukları bir dersin sonunda babası, " Bak a Mehmet" demişti. " Bir memlekette vazifeler fazilet gibi görülmeye başlanırsa orada işler yolunda gitmiyor demektir." Demek o söz bu vakit için söylenmişti.
Türkler için kabus gibi bir gündü; bitmek bilmiyor, uzadıkça uzuyordu. Dakikalar geçmiyor saatler ilerlemiyordu. Maraşlılar, gece bastırınca bu sinir bozucu havanın dağılacağı umuduyla dişlerini sıkıyor, tahriklere kapılmamak için çırpınıyordu. Kimse zor zamanların başlaması anlamına gelecek ilk kıvılcım olmak istemiyordu.
Çünkü zor zamanlarda insanlar en çok, güzel günlerin geleceğine inanmak isterdi.
Türkler için kabus gibi bir gündü; bitmek bilmiyor, uzadıkça uzuyordu. Dakikalar geçmiyor saatler ilerlemiyordu. Maraşlılar, gece bastırınca bu sinir bozucu havanın dağılacağı umuduyla dişlerini sıkıyor, tahriklere kapılmamak için çırpınıyordu. Kimse zor zamanların başlaması anlamına gelecek ilk kıvılcım olmak istemiyordu.Çünkü zor zamanlarda insanlar en çok, güzel günlerin geleceğine inanmak isterdi
Türkler için kabus gibi bir gündü; bitmek bilmiyor, uzadıkça uzuyordu. Dakikalar geçmiyor saatler ilerlemiyordu. Maraşlılar, gece bastırınca bu sinir bozucu havanın dağılacağı umuduyla dişlerini sıkıyor, tahriklere kapılmamak için çırpınıyordu. Kimse zor zamanların başlaması anlamına gelecek ilk kıvılcım olmak istemiyordu.
Tarih okudukları bir dersin sonunda babası, " Bak a Mehmet" demişti. " Bir memlekette vazifeler fazilet gibi görülmeye başlanırsa orada işler yolunda gitmiyor demektir." Demek o söz bu vakit için söylenmişti.
Sessiz sedasız tevekkül içinde giden de vardı, ağlayıp çırpınan da. Ama hemen hepsi son bir umut getirildikleri kapıya bakmıştı. Ölüm ihtiyara da gence de zordu.