"Aslında o kadar düşünmesine gerek yoktu. Dünya istenmeyen hayatlar yaşayıp hayallerinden vazgeçen ya da kendi hayallerini unutup başkanlarının dayattıklarını hayal sanan insanlarla dolup taşımıştı."
Sanırım bu cümlede kendimi buldum; bir hayalim var her insanda olması gerektiği gibi fakat bazen kendi hayallerim için değil de sanki başkalarının hayalleri için yaşıyorum gibi hissediyorum.
Sanki ömrüm boyunca birilerini hep mutlu etmem gerekiyor gibi. Yalnız bunu yaparken kendi hayallerimi sürekli ihmal etmem gerekti.
Hayallerimden koptukça, hayal bile edemez oldum.
Hayal edemeyen bir insana dönüştüm.
Oysa hayaller ne güzeldir.Hayaller bizi var eder, bir nevi yaşama sebebi gibi ...
Bu yaşımda anladım ki her zaman hayal etmem gerekiyor.
Bugün olmasa bile, yarın hayallerim uğruna savaşmak ve başarmak gerekir..
Bazen hayallere öylesine dalıyorum ki..
Ya da önceleri yapabildiğim şeylere yeteneğimi kaybettiğimde, üzüldüğüm bir günde, geçmişte öylesine takılı kalıyorum ki ... Fakat kendimle dahi konuşamadığım bazı gerçekler var illaki ..
Birilerine bir şeyler anlatsam rahatlar mıydım ki...
Neyse deyip geçeyim...
Kitapta diyor ki:
"Tamam, hepimiz arada bir olanları çok fazla düşünürüz, her şeyin üstüne çok fazla gideriz ama ...
Seninki biraz fazla değil mi?
Kendi içinde bu kadar cebelleşirsen aklını kaybedebilirsin.
Bence düşündüğün her ne olursa olsun anlatmalısın."