Mélinée Manouchian

Mélinée ManouchianManuşyan author
Author
8.7/10
4 People
26
Reads
1
Likes
998
Views

About

Mélinée Manouchian, asıl adıyla Meline Asaduryan, 1913'te İstanbul'da doğdu. I. Dünya Savaşı sırasında babasını yitiren Meline, çocukluk yıllarını ablası Armen'le birlikte Adapazarı ve Yunanistan'daki yetimhanelerde geçirdi. İki kardeş 1926 yılında Marsilya'ya, oradan da Paris'e göç etti. 1935'te Misak Manuşyan ile tanışan Meline bir süre Ermenistan'a Yardım Komitesi'nde çalıştı. II. Dünya Savaşı başlayınca Misak Manuşyan'la beraber Direniş'e katıldı. FTP-MOI'nin eylem raporlarının kaleme alınması, bildiriler hazırlanması ve dağıtılması gibi işlerle görevlendirildi. Misak'ın tutuklanmasından sonra "Jacqueline Albertini" takma adıyla Direniş saflarında kalmayı sürdürdü. Savaş sona erince Ermenistan'a yerleşti ve öğretmenlik yaptı. 17 yıl sonra tekrar Fransa'ya döndü. Hiç evlenmedi. Fransa'nın özgürlük mücadelesine sunduğu katkılar, François Mitterand tarafından verilen Légion d'honneur nişanıyla ödüllendirildi. Fransız vatandaşlığına alındığında 74 yaşındaydı. İki yıl sonra, 1989'da, Paris'te öldü, Ivry Mezarlığı'na, Misak Manuşyan'ın yanına gömüldü.
Title:
Yazar
Birth:
İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu, 1913
Death:
Paris, Fransa, 6 December 1989

Readers

1 readers liked.
26 readers read.
5 readers will read.
Reklam

Quotes

See All
Hayat zamanda değil, zamanın kullanılışında var olur.
Sayfa 14 - Aras
Zira her hayat ayrı bir kavgadır. Bizimki, Manuş'la benim hayatımız, belli bir kavganın parçasıydı. Bu kavganın çehresi değişmiş olabilir, daha çok ve sık sık da değişecektir. Fakat kavga daima sürecektir: Hayatı hayat yapan da budur işte.
Sayfa 143 - Aras YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Her çeşit insan tanıdık. Kimileri parlak sözler ederdi, kelimeler, kelimeler... Fakat bu insanlar sözleriyle birlikte ortadan kaybolurlar. Sırf yapılan ya da yapılmayan işlerle ilgili ahkâm kesmek için yaşıyormuş gibi görünenler... Sırf büstleri onurlandırılsın, isimleri anılsın diye, pek pek son dakikada harekete geçenler... Bir de susanlar vardır, bencil sessizler, tüm çağların kayıtsızları. Bunlar bekleyiş içinde yaşarlar ve bana, savaş sona erdiğinde, "Yaşasın Kral!" diye bağıran adamın hikâyesini hatırlatırlar. Adama sormuşlar: "İyi de hangi kral?" Şu cevabı vermiş: "Muzaffer olan..!" Hainleri, her türden işbirlikçileri saymıyorum bile.
Sayfa 142 - Aras YayınlarıKitabı okudu
Misak Manuşyan kimdir
Misak Manuşyan, "Georges": (1906, Adıyaman -Marangoz). Kardeşi Garabed dışında tüm ailesini 1915 katliamlarında kaybetti. Çocukluk ve ilk gençlik yıllarını Suriye'deki Cünye yetimhanesinde geçirdi. On dokuz yaşında, kardeşiyle birlikte Paris'e geldi.
Sayfa 177 - Aras YayınlarıKitabı okudu
Manuşyan çocukluğunu 1915'te ölüm yolculuğundan kurtulan Ermeni yetimlerle paylaşmıştı; kurşuna dizilerek yaşamına son verildiği günlerini ise farklı etnik ve kültürel kökenden gelen mücadele arkadaşlarıyla.
Sayfa 177 - Aras YayınlarıKitabı okudu

Updates

See All
Henüz kayıt yok

Comments and Reviews

See All
Reklam
200 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 22 hours
1940'lar; Fransa'da Direniş hareketi
II. Dünya Savaşı yıllarında, işgal altındaki Paris'te faşizme karşı verilen Direniş mücadelesinin liderlerinden Misak Manuşyan'ın yaşam öyküsünü eşi Melinee Manuşyan anlatmış. Süslemeden, abartmadan, tüm doğallığıyla… Ben sevdim. Bir kardeşi dışındaki tüm ailesini 1915 tehcirinde kaybetmiş, Suriye yetimhanelerinde geçen uzun yıllar sonrası
Manuşyan
ManuşyanMélinée Manouchian · Aras Yayınları · 201826 okunma
200 syf.
·
Not rated
·
Liked
Misak Manuşyan'ın 1906'da Adıyaman'da başlayan hayatı, I.Dünya Savaşı'nın, İspanyol İç Savaşı'nın, komünizm düşmanlığının ve otoriter rejimlerin Fransa'ya savurduğu binlerce "yabancı"nınkiyle, Paris'te kesişiyor. Dilini bilmediği, sokaklarını tanımadığı bu şehirde, Manuş'un şiiri, müziği, edebiyatı elden bırakmadan kültürünü yaşatma çabası, zamanla tüm halkların özgürlüğünü koruma mücadelesine, insanları yaşatma mücadelesine dönüşüyor. Misak Manuşyan ve 22 dava arkadaşının 21 Şubat 1944'te kurşuna dizilerek sonlanan hayatları, direnişi şiddetten ayıran çizginin özgürlük mücadelesi anlamına geldiğini, özgürlüğün olmadığı yerdeyse ne bir halkın, ne de bir aşkın kendini gerçek anlamda var edebileceğini bir kere daha gösteriyor.
Manuşyan
ManuşyanMélinée Manouchian · Aras Yayınları · 201826 okunma