Yazarın ilk defa kitabını okuyorum . Yaşanmış kadın hikayelerinin yazıldığı bu kitap bir kadın olarak hayata karşı her zaman daha güçlü durmam gerektiğini bana bir kere daha hatırlattı. Erkek egemen bir toplum da yaşamış olduğumuzdan namus biz kadınlara yüklenir erkek için elinin kiri olur . Aile baskısı yaşarız itiraz ederiz hain evlat oluruz. Biz çok şey oluyoruz da bu toplum da galiba hak ettiğimiz insan olmayı, insanca yaşamayı hatta insanca ölmeyi bize çok görüyorlar.
Çalışan ayakları üzerinde sağlam duran kadınlar olsun.
Okuyan, çalışan, toplum da yeri olan kadınlar olsun.
Öldürülen, işkence gören hayatları ellerinden alınan ,sadece isimden, kullanılan bir nesne olarak görülmediğimiz inşallah daha güzel bir dünya olur .
126 sayfa da okuduğum hayatlarda bir de şunu öğrendim ki evet bende ülkem de mülteci istemiyorum fakat gerçek anlamda acıdan kaçan kişileri de vicdansızca çalıştıran insanlar da olmasın .
SANEM , AHSEN ,LATİFE , AYŞE , ESRA ASUMAN, HACER ve ABDULLAH sizler gibi niceleri var biliyoruz bazılarını ölünce öğreniyoruz bazılarını duymuyoruz bile kendi adıma yaşatılan hayatlarınızdan dolayı ÖZÜR DİLERİM.
Yazarın ikinci kitabıyla sizlerle olsam da ilk kitabı kadar beni mest etmediğini de söylemem lazım
Coğrafya kaderimizi belirler sözünü bu kitapta sonuna kadar okudum ve anlamaya çalıştım diyelim
Yazar Van da geçen bir aşkı anlatıyor ki bazı şeyler o coğrafya da yaşamadığım için bana abartı gibi gelse de başta da dediğim gibi orada yaşamadığım için belki de bana öyle geldi .
Kitapta beni en çok etkileyen olay ise o kadar zorluğu yaşamış Baran ve Berfin in bu dünya da kavuşamamış olmasıydı
Belki de ahirette mutluluğu yakalamışlardır.
Kitapta hatalı yazımlar olsa da dili akıcı okunamayacak bir kitap değil sayfa sayısının az olması da kitabın başına oturunca işiniz yoksa çabuk bitirebileceğiniz bir kitaptı
Son IşıkMenduh Bayezit · Serencam Yayınları · 014 okunma
Baran askerden henüz gelmişti ki kendi evinin bildiği kapıyı çalınca karşısına çıkan Berfin'e bakakaldı. Büyük sevinçle döndüğü evi olduğu yerdeydi ama içindekiler değildi. Ama bunun şaşkınlığını yaşamaya olanak kalmadan başka bir duygunun tutsağı olmuştu: Aşk. Bazen kör olası, bazen de hiç bitmeyesi o duygu. Yazarın da dediği gibi: "Aşk,