Konuştukça, Virginia'nın haftalar önce, istediğim bir şeyi elde etmek için önce onu hak ettiğime inanmam gerektiği konusunda söylediklerini hatırladım. Kendimi bildim bileli varoluşum için, kendim olduğum için, dilediğim hayatı yaşamaya çalıştığım için özür diliyordum. Belki bu, Grantle aramızdaki son konuşma olacaktı. Belki olmayacaktı. Her halükârda fark etmiştim ki artık varlığım için özür dilemiyordum. Yaşamayı hak ediyordum. Aşık olmayı hak ediyordum. Artık biliyordum, inanıyordum ki sevilmeyi hak ediyordum.
Hissizliğin ne kadar ürkütücü olduğunu bilseydi, bir şeyler hissedebilmenin nasıl da ayrıcalıklı bir durum olduğunu anlar mıydı, merak ettim. Bunun kimi zaman nasıl hiçbir çıkışı olmayan karanlık bir oda gibi hissettirdiğini
İlk başta sıkıcı gelen kitaplardandı ama sonrasında olay örgüsünü anladıkça merak içinde okumaya devam ettim. Ve sonunda yazarın gerçeklerle yazdığı bir kitap olduğunu öğrendiğimde daha da farklı ve çekici hal alan bir kitap oldu. İlk defa bu tarz bir kitap okudum diyebilirim. Ama bu kitabı okumanızı tavsiye ediyorum çünkü toplumdaki farklı karar alan her bir bireyi anlamanıza olumlu katkı sağlayacağını düşünüyorum. Çünkü bana bu konuda olumlu bir katkı sağladı. Her bir birey farklı bir hayat sürebilir ve bunun için farklı kararlar alabilir.Bizler saygı duymalıyız…