Hiçbir arkadaşımıza çocuklarımıza karşı kurduğumuz cümleleri söyleyemeyiz. Hatta bunların çok daha basiti olan "Gördün mü?", "Ben sana söylemiştim." gibi gizli üstünlük söylemlerini bile kullanmaktan çekiniriz. Korkarız onları kaybetmekten. Aslında çocuklarımızı da kaybedebiliriz. Onların şu anda sahibi değiliz, hiç de olmadık; bizler onların emanetçileriyiz. Bedenleri de, ruhları da, eğitimleri de, kalpleri de bize emanet.