Merve Şahinkaya

Ebeveynlik Tefekkürleri yazarı
Yazar
9.4/10
209 Kişi
814
Okunma
45
Beğeni
2.078
Görüntülenme

Merve Şahinkaya Gönderileri

Merve Şahinkaya kitaplarını, Merve Şahinkaya sözleri ve alıntılarını, Merve Şahinkaya yazarlarını, Merve Şahinkaya yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
160 syf.
·
Puan vermedi
Adı gibi ; ebeveynlik üzerine tefekkürlerle dolu. Bu kitabı okurken öğrendiğim şeylerden biri : •| Her kul biriciktir. Yaşadığı durumlar, özellikleri vs. Çok benzese de hiçbir insan diğerinin tıpkısı değil.. Hatta bir annenin birden fazla çocuğu var ise onlarla kuracağı ilişki her bir çocuğuna ayrı ayrı özeldir. (Önceden anne babaların her bir çocuğuna farklı davranmasını, her biriyle kurduğu ilişkinin farklı oluşunu anlamlandırmakta zorluk yaşardım. Niye, neden öyle diye :') şuan daha anlamlı bakıyorum sanırım, elhamdu lillah) Ayrıyeten kitapta benim en çok dikkatimi çeken, şaşırtan ve düşündüren şey ise : 'Yaş bedende olur, ruhta olmaz ki.' kısmıydı. Bu ve bunun gibi farklı konularda bizi tefekküre sevk eden yazılar yazmış yazar. Velhasıl, ebeveynlikle ilgili kitap arayışında olanlar rahatlıkla okuyabilirler.
Ebeveynlik Tefekkürleri
Ebeveynlik TefekkürleriMerve Şahinkaya · Cezve Yayıncılık · 2020814 okunma
Mahalle parklarında bile çocukların yeşille ve toprakla hemhâl olabileceği bir alan bulamıyorum. Oysaki bir kaydırak kaydıraktır, onunla ne yapılacağı bellidir. Çocuklar hayal güçlerini oynarken bir kenara bırakmadıkları için kaydığı aşağıdan tırmanmak gibi varyantları deneme eğiliminde oluyorlar. Ve ne oluyor? Bu basit çabayı meneden bazı ebeveynlerle karşı karşıya gelebiliyorlar. Sadece sallanabilen bir salıncak, sadece oturulan bir tahterevalli ile parkta oyalanma süreleri neden yarım saat bile sürmüyor diye şaşırmıyorum. Oysaki bir toprak ve bir kova ile yapılabilecekler sınırsızdır onlara toprak sunduğumda çok uzun bir süre çocuklarımın “ anne” demediklerini defaatle deneyimledim. Üşüseler “ üşüdüm” demeden, acıksalar “acıktım” demeden, yağmur yağsa “ ıslandım” demeden, böylesi büyük bir konsantrasyon ve keyifle oynarlarken acaba ne hissediyorlardı? Yaşlarının gereği çabuk dağılan dikkatleri, sıkılganlıkları nereye gizleniyordu? Aslında onlar yine sıkılgandılar fakat “ en sade” oyuncaktaki “ sonsuz ihtimal” onları bir mıknatıs gibi çekiyor olmalıydı.
Reklam
Gökdelenler bana göre birçok açıdan bencilce yapılardır: kuşların göç yollarını şaşırmalarına neden olmaları, yoğun oldukları bölgelerde iklim değişikliğini tetiklemeleri, kendileri hep güneş alırken, uzun gölgeler ile çevre binaların güneşini kesmeleri, sahile nazır olanların, herkesin ortak hakkı olan deniz manzarasını kapamaları bu sebeplerden bazılarıdır.
Göbek kordonu sadece annenin yediklerindeki içeriği dakikalar içerisinde bebeğe ulaştırmıyor, aynı zamanda annenin duygularını da aralıksız olarak aktarıyor. Bebek ne dil biliyor, ne de anlam; fakat kayıpsız bir şekilde bu hisleri emiyor. Hayatı boyunca bu duyguların bir ağırlığı oluyor.
Açık fikirli bir çocuk mu istiyorsun; Bağırma, inatlaşma, uzaklaşma, yıkma, bina et. Önce kendi çocukluğunu bina et. Korkma geri dönmekten, her şavtta bir eksikliğini gider. Çocuğunu yetiştirirken kendi çocukluğunu tavaf etmek ebeveynlere özel bir hediye olmalı. Belki sevilmedin, belki öpmedin, belki horlandın, belki görmezden gelindin, belki şiddet gördün. O anlara geri dönüp, o hislerini hatırlamaktan korkmayınca çocuğundan özür dilemek zor gelmeyecek şimdiye kadar belki bir sebepten öpemedin çocuğunu, hemen şimdi öpmek de kişisel tekamülünün.
Sayfa 126Kitabı okudu
Sevgi dolu bir çocuk mu istiyorsun, sevgi dolu ol.Bir ağaca hiç sarılmadıysan şimdi sarıl, onun yanında sarıl. Onlarca yıldır ağaç görüyorsun, bu kez yalnızca görme, bak ağaca ama sevgiyle bak. Şefkat mi görmek istiyorsun, çocuğuna şefkat göster. Sana şefkat gösterilmemiş olabilir, öbür dizine de kendi çocukluğunu oturt, sil onun da gözyaşlarını. Tavaf’ın bir şavtını tamamlar gibi dön geçmişine.
Sayfa 125Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.