Mesud Cemil

Mesud CemilTanburi Cemil'in Hayatı yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
14
Okunma
0
Beğeni
758
Görüntülenme

Hakkında

Aralık 1902, İstanbul - ö. 31 Ekim 1963 İstanbul). Tamburi Cemil Bey’in oğludur. Bir ara “Tel” soyadını kullanmışsa da, kısa bir süre sonra bundan vazgeçmiştir. Çocukluk yılları babasının musıki çevresinde geçti. Babasından birkaç ders dışında musıki dersi almadı. İstanbul Sultanîsi’nde (bugünkü İstanbul Lisesi) öğrenciyken, on üç yaşında Daniel-Fitzinger’den keman dersleri alarak batı musıkisi bilgileri öğrenmeye başladı; keman üzerindeki çalışmalarını daha sonra Karl Berger’den aldığı derslerle sürdürdü. Babasının ölümünden sonra, onun çok seçkin öğrencilerinden Kadı Fuat Efendi ve Refik Fersan’la tambur üzerinde çalıştı. Refik Talat Alpman’dan genel musıki bilgileri konusunda yararlandı. Makam, usûl bilgilerini artırırken hamparsum notasını öğrendi. On yedi yaşına geldiğinde bir tamburî olarak tanınıyordu artık. Ali Rifat Çağatay’ın yönetimindeki Şark Musıki Cemiyeti’nin konserlerinde sahneye çıktı. Mevlevîhanelere devam ederek Rauf Yekta, Zekâizade Ahmed Efendi, Abdülbaki Baykara, Neyzen Emin Efendi gibi üstadlarla çalıştı. Suphi Ezgi’den babasının yıktığı, kaynağı Tamburî İzak’a dayanan, “Oskiyan tavrı” diye de anılan geleneksel tambur tekniğini ve tavrını öğrendi. Bir yandan da viyolonsel ve keman dersleriyle batı musıkisi öğrenimini sürdürüyordu. Şerif Muhittin Targan’ın viyolonsel çalışını dinledikten sonra zamanının büyük bir bölümünü bu saz üzerindeki çalışmalarına ayırmaya başladı. Dârülfünûn Hukuk Mektebi’ndeki öğrenimini yarıda bırakarak Almanya’ya gitti. Berlin Müzik Akademisi’nde Hugo Becker’in viyolonsel öğrencisi oldu. Almanya’daki öğrenim yıllarında viyolonsel icracılığını ilerlettiği gibi, genel musıki konuları ve musıki tarihi üzerindeki bilgisini ve kültürünü derinleştirdi. Maddî zorluklar ve annesinin ağır hastalığı yüzünden iki buçuk yıl sonra, 1924’te yurda dönmek zorunda kaldı. Ertesi yıl Dârülelhân’a tambur, solfej ve nazariyat öğretmeni oldu. 1927’de Türk Telsiz ve Telefon Şirketi’ne bağlı olarak ilk radyo yayınları başlatılınca İstanbul radyosuna girdi. Bundan sonra radyoculuk mesleğinin her alanında, spikerlik, programcılık, müzik yayınları şefliği, Ankara ve İstanbul radyoları müdürlüğü, başmüşavirlik görevlerini üstlenirken, oda orkestrası viyolonselcisi ve tamburî olarak da yayınlara katıldı. Mesut Cemil ilk kez Ankara radyosunda “Klasik Koro”yu kurdu. Halk musıkisinin değerlendirilmesi için, bu alandaki çalışmalara önayak oldu. Yarıda bıraktığı yüksek öğrenimini de aynı yıllarda, Ankara’da bulunduğu sırada Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümu’nü bitirerek tamamladı. Ankara Gazi Terbiye Enstitüsü’nde viyolonsel, Ankara Devlet Konservatuvarı’nda klasik Türk musıkisi tarihi ve viyolonsel, İstanbul Belediye Konservatuvarı’nda musıki folkloru dersleri verdi, liselerde de musıki derslerini okuttu. Mesut Cemil 1932’de Kahire’de düzenlenen Arap Musıkisi Kongresi’nde Rauf Yekta bey ile birlikte Türkiye’yi temsil etti. İstanbul Belediye Konservatuvarı Tasnif ve Tespit Heyeti’nin klasik eserlerinin notalarının tespiti çalışmalarına katkıda bulundu. 1955’te Irak hükûmetinin çağrılısı olarak gittiği Bağdad’da Güzel Sanatlar Akademisi’nin musıki bölümünde dört yıl çalıştı. 1960’da emekliye ayrıldıysa da, İstanbul radyosundaki koro yöneticiliğini sürdürdü. 31 Ekim 1963’de İstanbul’da öldü. Mezarı Sahray-ı Cedit’dedir. İstanbul radyosundaki büyük stüdyo ile, İstanbul’un Kuştepe semtindeki bir sokağa Mesut Cemil adı verilmiştir.
Tam adı:
Mesut Cemil Tel
Unvan:
Yazar, Müzisyen
Doğum:
İstanbul, Aralık 1902
Ölüm:
İstanbul, 31 Ekim 1963

Okurlar

14 okur okudu.
1 okur okuyor.
15 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok
Reklam
Doğan Hızlan - Neden yapamıyoruz
Edebiyatçıların, yuvarlak yıldönümlerini kutlarız, anma çalışmaları yaparız. Ben genel anmalardan söz etmiyorum. Belli bir kitabın, belli bir yapıtın yıldönümünü yapıyor muyuz? Hayır. hurriyet.com.tr/yazarlar/dogan-... Edebiyatçılar için de yapıt bazında yıldönümleri yapılmıyor. Bir kitabın

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
319 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Mûsikî ile ilgilenen her Türk gencinin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Tanbûrî Cemil Bey’in hayatı Mesud Cemil tarafından çok güzel bir üslupla kaleme alınmış. Bizzat oğlu tarafından kaleme alındığı için Tanburi Cemil’in hayatına dair çok enteresan şeyleri de öğrenebiliyoruz. Mesut Cemil de babası gibi iyi bir tanburzen olduğu için bu eserinde kaleminin tıngırtılarını duymak, o hoş müziği işitmek hiç şaşırtıcı olmadı. Sadece Mesut Cemil’in muhteşem üslûbu ve canlı tasvirleri için dahi okumaya değer.
Tanburi Cemil'in Hayatı
Tanburi Cemil'in HayatıMesud Cemil · Kubbealtı Neşriyatı · 201617 okunma