Metin Çulhaoğlu (d. 1947, Balıkesir), sosyalist yazar ve siyasetçi.
1970 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Ekonomi-İstatistik Bölümü'nden mezun oldu. 1968-1969 yıllarında ODTÜ Sosyalist Fikir Kulübü'nde yöneticilik yaptı. 1975’ten sonra ikinci Türkiye İşçi Partisi’nde görev aldı. 1975–1978 yılları arasında haftalık Yürüyüş dergisinde sırasıyla yazar, yazı işleri müdürü ve başyazar olarak görevler aldı. Türkiye İşçi Partisi 2. Kongresi'nde Yalçın Küçük, İlhan Akalın ve Mesut Odman (Odabaşı) gibi isimlerle birlikte ihraç edildi. İhraç edilen çevre Eylül 1979'da Sosyalist İktidar dergisini çıkarmaya başladı. Aylık olarak yayınlanan dergi toplam 11 sayı çıktı. Çulhaoğlu, bu derginin genel yayın yönetmenliğini üstlendi. Derginin yayın hayatına 12 Eylül 1980 darbesiyle son verildi. Çulhaoğlu 1983–1986 yılları arasında cezaevinde kaldı.
1986 yılında Gelenek dergisi kolektifinin kuruluşunda yer aldı. Bu hareket daha sonra partileşerek Sosyalist Türkiye Partisi'ni kurmuştur. Çulhaoğlu 1993 yılında partiden ayrıldı ve bir grup yazarla birlikte Sosyalist Politika dergisini çıkarmaya başladı. Sırasıyla BSP ve ÖDP’nin kuruluşlarında yer aldı. 2001 yılında Sosyalist Politika grubuyla birlikte ÖDP'den ayrılarak, Gelenek hareketi ile yollarını yeniden birleştirdi ve Türkiye Komünist Partisi'ne katıldı. O tarihten itibaren, partinin Merkez Komitesi'nde görev aldı. Günlük gazetelerde (BirGün ve soL) köşe yazıları yazdı. 16 Ağustos 2014 tarihinden itibaren İleri Haber Portalı'nda, Salı ve Cumartesi günleri yazıları yayınlanmaktadır.
Çulhaoğlu, Türkiye Komünist Partisi'nde 2014 yılı Nisan ayında başlayan ayrışmanın ardından 12. Kongre'nin yanında yer alan Erkan Baş ve Kurtuluş Kılçer ile birlikte Halkın Türkiye Komünist Partisi'nin (HTKP) kuruluşunda yer aldı. HTKP'nin Merkez Komitesi üyesi olarak görevine devam etmektedir.
Materyalist dünya görüşü tanrı ve din düşüncesini kabul etmese bile, sosyalist bir yönetimin insanları dinden caydırma gibi bir misyonu olamaz. İsteyen ateizm propagandası yapabilir; sosyalist toplumdaki partiler de yapabilir; ama sosyalist devletin herkesi ateist yapma gibi bir görevi yoktur. Ayrıca, sosyalist toplumda insanlar belirli bir dini benimsiyorsa bunun ibadetini de istedikleri gibi yapabilirler; dinsel ibadet yerleri açıktır ve bu ibadet yerlerinin kullanılması da serbesttir.
şunun için de yorum yapmadan geçmeyeyim. bence metin çulhaoğlu türkiye solunun yetiştirdiği, yaşayan en yetenekli marksistlerden biri.
kitap sovyet rusyanın perestroyka ve glasnost politikalarını eleştiriyor. yazıldığında henüz sovyetler birliği dağılmamıştı. genel olarak tartışma ekonomi alanında NEP gibi yeni programların getirildiği, reform yapıldığı dönemlerin siyasi tartışmasını yapıyor. tarihsel bilgi pek bulamazsınız. bu şu demek oluyor. teorik tartışmaları takip edebilmek için lenin NEP'i, stalin sanayileşmesi, gorbaçov perestroykası hakkında başka kaynaklardan, ön tarihsel bilgi almış olmanız gerekiyor.
adını gerçekten hak eden bir kitap. olgun, küfretmeden ve körü körüne saplanmadan eleştirebilen, gayet siyasi bir kitap. kendi deyimiyle söz konusu sosyalizmin eleştirilmesi ve sahiplenilmesi olduğunda, çubuğun ne kadar bükülebileceğini, siyasi ve ideolojik tartışmanın sınırlarını belirleyen bir kült eser.
Metin Çulhaoğlu, Sosyalizm hakkında akla takılan ya da birbirine karıştırılan kavramlar ve sorularla ilgili ayrıntılı ancak anlatımı çok sade bir el kitabı sunmuş okuyucuya. Sosyalizm hakkında yanlış bilinenler için birçok açıklama olmasının yanısıra, sosyalizm hakkında hiçbir fikri olmayan bir okuyucu için de başucu kaynağı olacaktır diye düşünüyorum. Kitabın içeriği kaba bir sosyalizm tanımı yapmaya değil, hem küresel hem de ülkesel bazda sosyalist sistemin nasıl kurulacağı; sistemin öncesi ve sonrasında oluşacak durumlar; sosyalizm ile devlet, sosyalizm ile hukuk, sosyalizm ile sınıf ilişkileri, sosyalizm ve eğitim, sosyalizm ile komünizm ilişkisi gibi konulara da akılcı ve anlaşılır bir şekilde açıklamalar sunmaya odaklanmış. Her yaş grubuna da hitap ediyor. Tekrar okunur, tavsiye ederim.
Kitabın ismi Ali Fuad Başgil'in Gençlerle Başbaşa kitabını andırıyor. Kitap genel anlamda sosyalizmin ne olduğu, sosyalistlere sorulan soruları ve bu sorular üzerinden açılan konuları anlatıyor. Ben okudum ve bilmediğim şeyler öğrendim. Bazı bildiğim konularda ise sol literatürün değişmediğini fark ettim. Yazar yeni vefat etmiş bir isim. Bu kitabı öneri üzerine okudum ve başlangıç açısından okumaya değer buldum