Aslında nerede insan kendi düşüncesiyle, mevcut inanç sistemi arasında çelişkiye düşerek sistem ve taraftarlarınca dışlanmışsa, orada yeni arayışlar baş göstermiştir.
Siyasal Düşünceler Tarihi dersi ilk uygarlıklardan başlayarak günümüze kadarki süreçte insanlığın düşünsel gelişimini irdeleyecek ve de özellikle bu gelişimin siyasal boyutlarını tartışmaya açacaktır. Bu şekilde öğrencilerimize siyasal düşüncenin temelleri ile gelişim gösterdiği boyutları aktarılmış olunacaktır. Bu perspektifi ile öğrencilerimizin sosyal teoriyi anlama ve değerlendirme kapasitelerine temel oluşturacak bu ders notları, alanın temel kaynaklarından yararlanılarak hazırlanmış bir özet metindir. Daha ileri seviyede okumalar için kaynakçada yer alan referans yapıtlar önerilir..
İlkel insanlar ne düşünüyorlardı ve nasıl düşünüyorlardı?
Düşünce tarihinin temelinde evreni anlama ihtiyacı yatmaktadır. Bu ihtiyaç, insanlığın uzun tarihi geçmişinde duygu, inanç, düşünce ve siyasi sistemlerin doğuşunda etkili olmuştur. Dolayısıyla, insanı çevresine hakim olmaya zorlayan ihtiyaçlarla, tabiatı anlama merakı siyaset kurumunun doğuşunda rol oynayan faktörler arasında en önemlilerindendir.3
Antropologların Eskitaş (Paleolitik) Çağ ya da ilkellik dönemi dedikleri çağda, insanlar toplayıcılık, avcılık ve balıkçılık yaparak hayatlarını devam ettirmişlerdir. Daha sonra çevresini kontrolü altında tutacağının bilincine varan insan, günlük hayatında kullanabileceği çeşitli aletler yapmıştır. Bu şekilde tabiata hakim olmaya çalışan insan, diğer insanlarla yardımlaşabilmesi sayesinde varlığını sürdürebilmiştir..
Avlanırken aile fertleri ile yardımlaşan ilkel insan, başardığı her şeyi taklit yoluyla diğer insanlara aktararak bu konuda belli bir standarda ulaşmıştı.