şu an etrafımda adana,ağrı, sivas, edirne, diyarbakır, ankara, antalya, izmir, urfa, trabzon… türkiye’nin dört bir yanından birbirini tanımayan ama birbirlerinin canını korumaya yemin etmiş bir sürü asker var. birazdan operasyona gideceğiz, tek dileğimiz kayıp vermeden geri gelmek.
İlerde ölürsem eğer diye bir mektup yazmak çok zor. aklına
"Bu gördüğünüz ıssız vadide, her ağacın ve her taşın altını biraz kazdığınızda binlerce gencecik şehidin kemikleri bulunmaktadır. Mart ve Nisan yağmurlarında bu kemikler ortaya çıkarlar. Sonra çiçekler ve çimenler arasında kaybolurlar. Tekrar gelecek baharı beklerler. Derelerden ve vadiden toplanan şehid kemikleri Fatihalarla toprağa gömülmüştür.
Şehidliği gezerken bastığın her zerre toprakta, vatan ve bayrağımız için ölen kahraman ecdadımızdan ve senden bir parça bulunmaktadır..."
Bir kaç arkadaşım ile birlikte doğuda iletişim kurduğumuz köy okullarından bazılarına kıyafet ve kitap hediye projesi başlattık ve hedeflediğimiz sayının da çok çok üstünde yardımlar aldık. O kadar çok duyarlı insan var ki onlara ne kadar teşekkür etsem az kalır. Ocak ayında herhangi bir aksilik olmazsa arkadaşlarım ile birlikte o köy okullarını
Ah nice şehitler dökülüyor birer birer...
Kimse son vermez mi bu adalete....
Daha ne olsun ki ne kadar dökülsün...
Kifayetsizliğe karşı duran masumlarin.
Kanları bulansın bu topraklarda....
Bir yandan da sevinirim çünkü bu..
Milletin insanları varken sırtımız yere..
Gelmiyeceni bilirim ruhları şad olsun....
Mutlaka okumanızı tavsiye edeceğim bir kitap