80 ve 90'lı yıllarda modernizm ve geleneklerin (belki geleneksel islamın) cenderesinde sıkışmış ve nefes alma yollarını aramaya çalışan, geleneksel ailedeki kadının toplum içinde görünmesi sonucu muhafazakar kesim tarafından karşılaştığı dışlayıcı tavır ile modernleşme süreci yaşayan toplumdaki baş örtülüye karşı olan mahalle baskısını yaşamış insanların hayatından kesitler sunar. Bu olumsuz sıkı koşulların, kadının hayat mücadelesinde bağışıklık sisteminin gelişmesi getirisinin yanı sıra, insan hakları ve kadının en doğal hakkı olan eğitim hakkının gasp edilmeye çalışılması tenakuzu, ders alınması gereken bir durum olarak karşımıza çıkar. İnsanların empati yetisinin oluşması/gelişmesi ve demokrasi arzularının daha fazla depreşmesi adına okunmasını tavsiye edebileceğim güzel bir kitap.