Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Metin Yeğin

Metin YeğinGerillanın Barışı yazarı
Yazar
9.2/10
24 Kişi
65
Okunma
5
Beğeni
1.513
Görüntülenme

Hakkında

Yazar, belgeselci, gazeteci, sinemacı, işçi, avukat, seyyah... Son iki yılda özellikle barınma hakkı için çalışmaya başladı. 'ViranşehirAx u Av Komünü' örgütlenmesine öncülük etti. Evsiz ailler ile birlikte barınma hakkıları için kerpiç evler yaptı. Buenos Aires’te gecekondu mahallerinde alternatif okul inşa edeken bu kerpiç yöntemini oraya da taşıdı. Radikal, Özgür Gündem, Özgür Politika gazetelerinde 'Dünyanın Sokakları' köşesinde özellikle dünyadaki neoliberal kent inşası ve buna karşı mücadele deneyimlerinindeki yaşadıklarını yazmaya devam etmekte. Şili de işgal üniversitelerinde alternatif halk eğitimi için mücadele etti. Belgeselleriyle de sokakları anlattı. Kanaltürk, CNN Türk, Hayat tv de iki yüzden fazla 'Dünyanın Sokakları' programıı kuşak olarak yer aldı. NTV, Venezüela Telesur, Arjantin, Macaristan televizyonların da da belgeselleri vardı.BBC ve Açık Radyo'da radyo programları yaptı. Dünyanın birçok festivalinde belgeselleriyle yer aldı. Ödüller kazandı. 'D' filmi ile belgeselde yaptıklarını,ı kurmaca film de de gerçekleştirmeye çalıştı. Sadece dayanışma ile film endüstirisine karşı bağımsız film yapmak için yüzden fazla insanla birlikte yaptıkları bu film Ahmet Uluçay bağımsız film ödülünü aldı. 2001 de ölüm orucu sonunda cezaevinden çıkanlarla birlikte bir grup sinemacıyı buluşturan 'film kolektifi' oluşumuna öncülük etti. Bu çalışma sonunda belgeseller yapıldı, ödüller alındı. Barışa Rock Festivali ve Uluslararası İşçi Filmleri Festivali'nin ilk örgütlenmelerinde yer aldı. Dünyanın her yerinde sempozyumlarda, kongrelerde, fabrikalarda, üniversitelerde, mitinglerde konuştu ve deneyimleri birbirleri ile buluşturdu. Kitapları; Marcos'la 10 gün (1999), Firari İstanbul (2001), Topraksızlar(2004), Patronsuzlar(2006), Topraksızlar/Bir Şenlikti Uzun Yürüyüş(2006), Likya Yolu(2007), Gerillanın Barışı (2010), Dünyanın Sokakları (2010). Yaptığı 100'den fazla belgeseli arasında; Ölüm orucu süreci ve sonuçlarını konu alan ve bu süreci dünyaya anlatan "F"(2001) ve "After/Sonra"(2002) filmleri, Brezilya Topraksız İşçi Hareketi'ni /MST anlatan "Topraksızlar", Brezilya-Uruguay-Arjantin'de işgal fabrikalarını ve Piqueteros Hareketini anlatan "Patronsuzlar", El SAlvador-Guetemala ve Meksika'daki gerillanın barış süreceini anlatan "Gerillanın Barışı", Venezuela'da altın madenleri konulu "Altın Yerli Kızların Saçlarından Yapılır", Doğa belgeselleri "Likya Yolu" (2000) ve "Üç Kıtada Devrialem" (2001), Galler'deki İşgal madenleri ile Bolu-Mengen maden direnişinin paralel öykülerini işleyen "Güzel Günler Göreceğiz" (2003), Mısır'da Nisan 2009 isyanını ve büyük grevi anlatan "El Mahalla", Kuzey Arjantin'de ekolojik yıkımı anlatan " Para Pachamama" (2003) ve Çocuklarını yitiren Arjantinli veTürkiyeleri anneleri anlatan "Çocuklarından Doğan Anneler" bazılarıdır.
Unvan:
Yazar, belgeselci, gazeteci, sinemacı, avukat
Doğum:
İstanbul, Türkiye, 1963

Okurlar

5 okur beğendi.
65 okur okudu.
45 okur okuyacak.
4 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Özgürleştirici Eğitim - Paulo Freire
Diyalog aracılığıyla, öğrencilerin öğretmeni ve öğretmenin öğrencileri ortadan kalkar ve yeni bir terim doğar: öğrenci - öğretmen ve öğretmen - öğrenciler. Öğretmen artık sadece öğreten değil, öğrencilerle diyaloğu içinde kendisine de öğretilen biridir: öğrenciler ise kendilerine öğretilirken kendileri de öğrenen kişidir. Böylece öğretmen ve öğrenciler, içinde herkesin büyüdüğü bir sürecin sorumluları haline gelirler. Bu süreçte "otorite"ye dayalı gerekçeler artık geçerli değildir, artık etki edebilmesi için otorite, özgürlüğün safında olmalıdır karşısında değil. Burada hiç kimse başkasına ders vermez, hiç kimse de kendi öğrenmiş değildir. Bunun yerine insanlar, dünya aracılığıyla bankacı eğitimde öğretmenin "sahip" olduğu idrak nesneleri aracılığıyla birbirlerini öğretirler .
Sayfa 138 - Öteki Yayınevi - 1.BasımKitabı okudu
Reis bee
Deli Dumrul, kapitalizm, neoliberalizmin kendisidir. Ülkemizde de yakından bildiğiniz gibi paralı köprüler ve yol uygulamaları onlarındır. Dünyada neoliberal uygulamaların gerçekte ilk uygulandığı ülke olan Pinochet faşist diktatörlüğü altındaki Şili'de, bir önceki sözde sosyalist Lagos hükümeti bu yollan bile özelleştirdi. Dünyada bunu tek geçebilecek örnek bizde gerçekleşecek. Tayyip Erdoğan denizleri doldurup özelleştirmekten söz ediyor.
Sayfa 209
Reklam
Bunları söylerken bir sürü bitki adı sayıp bize gösteriyor. Sanki çocuklarıymış gibi bahsediyor onlardan. Biraz solgun olanlara üzülüp, sağlıklı olanlarında gözleri parlıyor. Avuçlarına topladığı tohumları kenarda biriktiriyor. Aniden bizi orada unutup bir tanesinin dibini çapalamaya başlıyor. Birden hatırlayıp gülümsüyor.....
Sayfa 134 - Öteki Yayınevi - 1.BasımKitabı okudu
Chiqui'nin Türkiye için son sözü:
Sakın aldanmayın yalanlara, propagandaya. Özelleştirme ile daha iyi bir yaşantıya ulaşacakları yalandır. Bu büyük çoğunluk için açlık ve sefalet demektir. Özellikle çocuklar için, burası gibi felakettir. Çünkü ekonomik durum kaotik bir biçime dönüşür. Sadece tek bir yol var. Sürekli mücadele etmek, yaşamı sürdürmek için.
Sayfa 220
"Irkçılardan ve Araplardan nefret eder herkes! Zaten bizim sorunumuz ırkçılık değil, ikiyüzlülüktür daha çok. Çünkü neredeyse herkes, göçmenlere karşıdır ama çocukları Avrupa’ya kapağı atsın diye elinden geleni yapar." //
Metin Yeğin
Metin Yeğin

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
232 syf.
10/10 puan verdi
Patronsuzlar
Patronsuzlar, işgal fabrikalarını anlatmaktadır. İşgal fabrikaları; Brezilya'da, işçi denetiminde kamulaştırmayı, Uruguay'da sendikal katılımı, Arjantin'de otonom kooperatifi, Mosconi'de doğrudan demokrasiyi savunan işçiler tarafından ele geçirilip batmaktan kurtarılan sanayi kuruluşlarıdır. Bu kuruluşlar üzerinden, işçilerin hammadde/mamul madde akışını nasıl kendi başlarına sağlayıp neoliberal travma ile ne ölçüde mücadele edebilecekleri tartışılmaktadır kitapta. IMF'nin politikaları, ABD'nin serbest pazar projesi ALCA ve ona alternatif olarak Chavez tarafından türetilen ALBA projesi değerlendirilmektedir. Değerlendirmede, Latin Amerika ekonomisinin dinamikleri mercek altına alınıp bir kapital sorgusu gerçekleştirilmektedir. MST (Movimento dos Trabalhadores Rurais Sem Terra) , UTD (Urbanos Trahabodores Desocupodos) Piqeteros gibi, kapitalin her türlü grevin uzayıp gitmesine tahammül edebilecek kadar güçlü olduğu zannını çürüten hareketlere yer verilmektedir. Goulart'ın teorize ettiği naturalizasyon kavramına dayalı bir kamulaştırma-kooperativizm kıyaslaması yapılmaktadır. Emperyalizm baskısına karşı nasıl mücadele edilebileceğine ve bunun kadın mücadelesi ile ilgisine değinilmektedir. İşçi komisyonları ile kadın komisyonlarının yürüttüğü tartışmalar hakkında bilgi sunulmaktadır. Şehir gerillalığı, çiftçilik ve Uruguay Devlet Başkanlığı yapmış olan Mujica'nın mücadeleye bakışı aktarılmaktadır. Okurlara, hiyerarşi karşıtı ve üretici yanlısı bir yaşam için mücadele etmeleri tavsiye olunmaktadır.
Patronsuzlar
PatronsuzlarMetin Yeğin · Öteki · 20157 okunma
284 syf.
8/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Merhabalar değerli okurdaşlarım... Kemalpaşada kitap günleri başladı ve bende dün gittim... İkinci el kitaplar arasında bu kitap al beni dercesine göründüğü için aldım ve çarçabuk okudum... Kitap fazla bilinen bir kitap değil, ama düzgün bir araştırma ve söyleşi kitabı olduğunu söyleyebilirim... Kitap Brezilya Topraksız Kır İşçileri Hareketi MST'nin çalışmaları, Sol kesime katkılarını, ve ülkemizle neredeyse benzer sosyo-ekonomik problemlere değiniyor ve birbirlerini olan desteklerini anlatıyor... Sosyalizme ilgisi olan ve yeni yeni bilgiler edinmeye başlayan insanlar için biraz ileri düzey olabilir... Öncelikle temel bilgilerin öğrenilmesi daha doğru olur... İleri düzey kavramlar içermekte... Okuyun efendim...
Topraksızlar
TopraksızlarMetin Yeğin · Öteki · 20159 okunma
284 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
MST, diğer bir adıyla Topraksız Kır İşçileri Hareketi, yani Topraksızlar... Olay Brezilya'da birtakım fakir köylünün örgütlenip tarıma elverişli ve boş olan, ama aslında bazı tekellerin mülkiyetinde olan arazileri işgal etmeye kalkışmasıyla başlıyor. Bu köylüler, işgal ettikleri topraklarda, içinde yaşadıkları kapitalist sömürü sistemine karşı
Topraksızlar
TopraksızlarMetin Yeğin · Öteki · 20159 okunma