Sürer, eker biçeriz, güvenip ötesine,
Milletin her kazancı, milletin kesesine,
Toplandık baş çiftçinin, Atatürk'ün sesine
Toprakla savaş için ziraat cephesine.
Biz ulusal varlığın temeliyiz, köküyüz.
Biz yurdun öz sahibi efendisi, köylüyüz.
Yaşayan her insan kendi gücü oranında bir iş yapmak zorundadır. Onun içindir ki, insan yavrusu, insanlığın gelişmesi için yapabilecek güçte eğitilmelidir. Doğanın insana verdiği yetenek ve güçler, iş yapabilecek şekilde geliştirilmelidir. Yalnız zihinsel veya yalnız bedensel yetilerin gelişmesine hizmet ederek, tek yönlü insan yetiştiren eğitimle yanlış bir amaç izlemiş olur. Tek yönlü yetişen insanlar, yaşamda başarılı olamazlar. Yalnız belleğe dayanan, bilgilere değer veren eğitim de doğru değildir. Çünkü, böyle kuru bilgilerin de yaşamda geçerliliği yoktur.
İsmail Hakkı TONGUÇ
Eğitimdir ki, bir ulusu özgür, şanlı ve yüksek bir toplum olarak yaşatır. Eğitimin yokluğu ise köleliğe ve yoksulluğa düşürür.
Mustafa Kemal ATATÜRK
4 Haziran 1933
"Köy Enstitüleri, köylünün eğitimini ve öğretimini çağa uygun olarak geliştirmek istiyordu. Bu amaç, köylünün iki yakasını bir araya getirebilirdi. Ama ağaların köy üzerindeki sömürülerinin bozulacağı da kesindi. Köy Enstitüleri, Atatürk ilkelerine göre eğitim yaptığı; ağaların çıkarlarını ve baskılarını köylerden kovmaya çalıştığı için kapatılmıştır."
Abdullah AKIN
(Cumhuriyet Gazetesi-25.04.1986)
Köy Enstitüleri kapatıldı, köyler gericiliğe, çağdışı akımların eline teslim edildi. Vardığımız sonuç ortada: Tarikatçılığın, yobazlığın, türlü türlü çağdışı akımların cirit attığı yerler oldu köylerimiz, insanlarımız.
(Cumhuriyet Gazetesi-17.04.1987)
Yüzyıllar boyu köylüyü bir yük hayvanı gibi kullanmayı alışkanlık haline getirmiş olan zihniyet, bindiği atın kendisinden akıllı olmasını istemiyordu. 1946 Sonrasında çalınmak istenen minareye kılıf hazırlama telaşı işte bu yüzdendi.
Şimdi ne özgür okuma saatleri, ne de öğretmen okulları kaldı. Karanlıkçı güçler hepsinin köküne kibrit suyu döktüler. Anadolu Öğretmen Liseleri ile İmam Hatip Liseleri ve diğer liseli tüm öğrenciler üniversiteye girebilme çabasında. Köy çocuklarını ise ne gören var, ne de düşünen....Aklı olan değil, parası olan okusun denilmektedir.
" Yaptığımız, yapmakta olduğumuz devrimlerin amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen modern ve bütün anlamı ve şekliyle olgun bir topluluk haline getirmektir."
Mustafa Kemal ATATÜRK
Köy Enstitüleri'ni bitiren, binlerce köye dağılan öğretmenler kişiliklerinden asla ödün vermediler. Bu yüzden birçok kez Demokrat Parti ocak, bucak başkanlarının, yobazların, toprak ağalarının, çarpık kafalı politikacıların hışmına uğradılar. Kovuldular, sürüldüler, dövüldüler.
Bir gün Köy Enstitüleri'nden birinde bir bayan öğretmenin yeni gelmiş köylü bir kız çocuğunu dizine yatırmış başından bitini ayıklarken görmüştük. Biraz sonra (Tonguç'la) birbirimize baktığımız zaman gözlerimizden akan yaşları bulmuştuk. Sevgisiz, akmayacak bu sıcak yaşların sahibine kızıl suç atanların gözleri karalara batsın.
Hasan Ali YÜCEL
Türkiye' nin gerçek sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür. Öyleyse herkesten daha çok gönenç, mutluluk ve zenginliği en çok hak etmiş ve ona layık olan da köylüdür.
Mustafa Kemal ATATÜRK
1 Mart 1922
"Hiç mantık kafasına dayanamayan bir takım geleneklerin korunmasında direnen ulusların ilerlemesi çok güç olur, belki de hiç olmaz."
Mustafa Kemal ATATÜRK
" Ekmeğin yanında kitap. Köylümüz, kentlimiz, erimiz, generalimiz, kumanyasına ne zaman kitabı ekleyecek duruma gelirse o gün Türkiye gerçekten kurtulmuş demektir. Topraklarımızı, bilgiyle değerlendirmenin, bilinçle savunur duruma gelmenin başka yolu yoktur."
İsmet İNÖNÜ