En Yeni Michael T. Madigan Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Michael T. Madigan sözleri ve alıntılarını, en yeni Michael T. Madigan kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne var ki, 4 milyar yıldan fazla bir zaman öncesindeki dünyanın yüzey koşulları, özellikle ekstrem yüksek sıcaklıklar ve ultraviyole radyasyon seviyelerinden dolayı bildiğimiz kadarıyla yaşamın oluşumu için elverişli değildir. Hipotezlerden birisi, yaşamın dünya yüzeyinin altındaki okyanus tabanında bulunan hidrotermal sıcak su kaynaklarında daha kolay ulaşabileceğini savunur. Okyanus tabanındaki derinlikten ötürü, koşullar dünya yüzeyine göre daha zorlayıcı ve çok daha kararlı olabilir. Bu hidrotermal kaynaklarda indirgenmiş inorganik bileşikler formunda bulunan daimi ve bol enerji kaynağı hidrojen ve hidrojen kükürt gibi mevcut olmuş olabilir
Tüm Biyolojiyi birleştiren tema evrimdir. Yaşayan varlıkların zaman içerisinde değiştiğini ilk defa gözlemleyen Charles Darwin'dir ve bu sürecin, döller arasında rastgele varyasyonlara sebep olan doğal seleksiyonun neticesinde ortaya çıkan evrim olduğunu öne sürmüştür. Günümüzde bu rastgele varyasyonların, mutasyon ve DNA dizisindeki rekombinasyonun bir sonucu olarak oluştuğunu biliyoruz. Evrimin tarihi bizim genetik kodlarımızda yazılıdır ve DNA dizileri milyar yıllık evrime bir kayıt sağlar. Mikroorganizmaların dünyadaki yaşam tarihinine nasıl hükmedebildiklerini artık bilmekteyiz.
Manyakca İşler
Sentetik biyolojinin daha küçük ölçekteki en ilginç örneklerinden biri genetiği değiştirilmiş Escherichia coli hücrelerinin fotoğraf üretmede kullanılmasıdır. Genetiği değiştirilmiş bakteriler Agar plaklarda bir hücre örtüsü oluşturacak biçimde büyütülürler. Bu bakteri tabakasını bir görüntü yansıtıldığı zaman, koyu kısımlardaki bakteriler koyu bir pigment üretirken, açık kısımlardaki bakteriler bu pigmenti üretemezler. Elde edilen sonuç, yansıtılan görüntünün basit fotoğrafıdır.
Transgenik Balıklar
Doğal somon balıklarında büyüme hormonunu kodlayan gen ışık tarafından aktivite edilir. Dolayısıyla, somon balıkları sadece yaz aylarında hızlı bir büyüme gösterirler. Genetik mühendisliği ile değiştirilmiş somon balıklarında, büyüme hormonu genin promotoru, yılın bütün aylarında düzenli bir büyüme gösteren farklı bir balığın promotoru ile değiştirilmiştir. Sonuç, düzenli olarak büyüme hormonu sentezleyebilen ve dolayısıyla hızlı büyüyen somon balıklarıdır. Bu tür somom ticari amaç için akuakültür işletmelerinde yetiştirilebilir ve transgenik balıklar GDO içermeyen işletmelerde yetişen balıklardan daha hızlı sofraya gelirler.
Bazen ikincil bir mutasyon ilk oluşan mutasyonun etkisini geriye döndürebilir.Ayrıca,bütün organizmalar DNA tamiri için çeşitli sistemler bulundurmaktadır.Bu yüzden,mutasyonun görülme oranı sadece DNA değişimlerinin frekansına değil,aynı zamanda DNA tamir mekanizmasının etkinliğine de bağlıdır.
Çekirdek genom bir türün tüm soyları tarafından paylaşılırken, tüm genom çekirdek genomla birlikte bir türün tüm soylarında değil ama bir veya daha fazla soyundaki ekstra bazı özellikleri de içerir.
Guanin/sitozin içeriği ve kodon eğilimi geri kalan gemomlardan önemli ölçüde farklılık gösteren bir DNA uzantısının bulunması yatay olarak transfer edilen genler için başka bir ipucudur.
Herhangi bir zamanda bir organizmanın evrimindeki çoğalma sonucu benzerlikler gösteren genlere paraloglar denilmektedir. Bir organizmada bulunan genlerin başka bir organizmada bulunan genlere benzerliği ortak bir soy mirası ise bu genlere ortologlar denilmektedir.
İnsan vücudunun 10 trilyon hücre içerdiği tahmin edilmektedir ancak her birimiz,insan hücrelerinden on kat daha fazla prokaryotik hücreye sahibizdir.Bu prokaryotik hücrelere mikrobiyom denir.Bu prokaryotların çoğu sindirim sistemimizde bulunur ve Bacteroidetes ve Firmicutes bakteriyel gruplarına aittirler.
Sayfa 205
Nükleik asitler önemli fosfat depoları olduklarından söz konusu DNA küresel fosfat döngüsüne önemli oranda katkı yapmaktadır.
Sayfa 204
Proteinlerin düzgün çalışması için doğru amino asidin polipeptit zincirinde doğru yere eklenmesi hayati önem taşır. Bu görev, protein sentez makinası olan ribozomun görevidir. Protein sentezi her ne kadar sürekli bir süreç olsa da, belli başlı birkaç basamağa ayrılır: başlangıç, uzama, ve sonlanma. Bu süreç, mRNA'nın yanısıra, tRNA ve ribozomlar ile başlangıç, uzama ve sonlanma faktörleri olarak görev yapan çok sayıda proteine gereksinim duyar. Enerjice zengin guanozin trifosfat (GTP), bu süreç için gerekli enerjiyi sağlar.
Stop kodonlarına aynı zamanda anlamsız kodonlar olarak da adlandırılırlar, çünkü translasyonu durdurduklarında, büyüyen polipeptitin "anlamını" durdururlar. Bu kural için birkaç istisna mevcuttur.
Örneğin, hayvanların (bitkilerin değil) mitokondrisi, UGA kodonunu, stop kodonu olarak kullanmak yerine triptofan kodlamak için kullanırken, Mycoplasma (Bacteria) ve Paramecium (Eukarya) bazı anlamsız kodonları amino asit kodlamak için kullanır. Bu organizmalar yanlızca birkaç anlamsız kodona sahiptirler, çünkü onlardan bir veya ikisi anlamlı kodon olarak kullanır.
Biyolojik bilgi akışının temeli, nükleik asit kalıbı ile oluşturulacak polipeptit zincirindeki amino asit dizisinin ilişkilendirilmesidir. Bu ilişki genetik koda kadar dayanmaktadır.
Splaysozomdaki proteinler, sürekliliği olan bir protein kodlayan dizi içeren olgun mRNA'yı oluşturmak üzere intronları kesip çıkarır ve sınırları ortaya çıkan ekzonları bir araya getirirler. Özellikle yüksek hayvanlar ve bitkilerdeki pek çok gende çoklu intronlar olup, son olgun mRNA'nın üretilmesi için, bu intronların tamamının, splaysozom tarafından tanınması ve uzaklaştırılması gereklidir.
Kodlama dizilerini içeren segmentler ekzon olarak adlandırılırken, araya giren, kodlama yapmayan bölgeler ise intronlardır. Primer transkript terimi, son mRNA molekülünü oluşturmak üzere intronları uzaklaştırılmış ve sadece ekzonlar içeren RNA molekülünden önceki orijinal transkript için kullanılır.