Algılar alanın da ciddi yetersizlikler görmek mümkün. Duymak, görmek ve hissetmek aracılığıyla beyinde oluşan uyarılar beyinin diğer kısımlarına aktarılamıyor
Yaş ilerledikçe sınır çizilen yerde bir örnek oluşması daha da önem kazanıyor, çocuklar ruhsal işlevleri anne babalarında görüyor ve bunları sürekli tekrar ederek kendilerinde geliştirmiş oluyorlar.
Çocuklarımız Neden Zorba Oldu?
Kitapta ruhun önemi ve ruh gelişimi tamamlanmamış kişilerin bedenen yetişkin fakat davranış olarak çocuk davranışları gösterir ve çocuğu çocuk yerine koymanın anlam ve önemine değinerek yetişkin çocuk tutumunu 3 ana başlık altında toplar 1. partnerlik -yetişkinin çocuğa partneri gibi davranması durumudur.
2.yansıtma ebeveyn toplumda edinmek istediği sevme ve kabul ihtiyacını çocuk üzerinden karşılar
3.simbiyotik ortak yaşam alanı ifade eder.
Çocuğun çocuk olarak algılanması tamamen yok olur.Ebeveyn ruhu ve çocuk ruhu birleşir ve çocuk daha erken bir psikolojik gelişim aşamasında sabitlenir. Çocuğu kendisinin bir uzvu gibi gördüğü için yetişkin mesela koluna yaptıkları için kızamaz, ödevini yapmadığında onu zorlayamaz.
Çocuklar arasında zorbalık her geçen gün artıyor. Sizce bu zorbalar ailesi eğitimsiz, ailesinden zorbalık görerek bunu öğrenen çocuklar ve gençler mi? Araştırmalar tam tersini söylüyor. Eğitimli anne babaların iyi niyetlerle yaptığı yanlisliklar çocuklarını nasıl zorba yapıyor? Büyük bir farkındalık oluşturacak, biz ne yapıyoruz, nereye gidiyoruz sorusunu sormanızı sağlayacak bir kitap. Severek okudum, çok istifade ettim . Tavsiye ederim .
Kitabın konusu çok kısa ve net bir şekilde anlatılmış. Nedenler ve sonuçlar çok çarpıcı ve net bir şekilde aklınıza kazınıyor. Bu mesele malesef sadece öğretmenlerin ve okulların sorunu değil. Yine mesele en başta toplumdan ve aileden geçmekte. Kitabı okurken çok kısa sürede bitirdim ve her sayfasından alıntı yapmak istedim, kitabın tamamının altını çizdim denilebilir. Boşa geçen ya da sözü dolaştıran herhangi bir satırı yok. Başta ebeveynler olmak üzere yolu eğitimden geçen ve çocuklarla muhatap olan herkesin okuması gereken bir kitap. Sadece çevirisi beni biraz zorladı, daha iyi bir çeviri ile çok daha anlaşılabilir olabilirdi, bazı cümlelerde çevirinin azizliğine uğramışlığım oldu…
Kitapta çocuklarımızın nasil çığırından çıktığını farklı bir bakış açısıyla ele almış. Asıl sorunun ruh kavramını hesaba katmamamiz olduğuna değinmiş. Gençlerin erken çocukluk dönemindeki bir ruhsal evrede takılı kaldigi bedensel ve ruhsal yaşları birbirinden tamamen farklı olduğu bundan dolayı artık çevreleri ile sorunsuz bir ilişki kurmalarınin mümkün olmadığını belirtmiştir.
Çocukların çocuk olarak görülmesi gerektiği, biz yetişkinlerin onları küçük yetişkinler olarak kendimize denk gördüğümüzü ve bu sebeple onlara daha fazla yüklendiğimizi anlatmış.
İlişki bozukluklarını 3 e ayırmış
1. Partnerlik 2.yansitma 3.simbiyotik
Kitabı okurken altını cizdigim ve evet bunları bende yaşıyorum dediğim yerler çok oldu.
Kitabı okurken umarım bu kadar sorundan bahsettikten sonra umarım çözümune yer vermistir diye düşünmeden edemedim. Kitabın sonuna geldiğimde çözüm yollarını sunması beni sevindirdi. Kitap beni çok etkiledi ve bilgilendirdi.Tekrar okuyacağım ve tavsiye edeceğim kitaplar arasına girdi.