Hapishaneler seçkin profesörler, aydınlar, müzisyenler, sanatçılarla doluydu. Bağlar şairlere, fırıncılara, müzik aleti yapıp satan lutiyelere, kuklacılara işkence edilen sorgu merkezlerine dönüştürüldü. Gece sokağa çıkmak yasaklandı. Saçın uzun olması bir suçtu, şiir okumak şüpheli bir durumdu. Bir değirmen inşa etmek istiyor ama rüzgarı yasaklıyorlardı.