8.4/10
45 Kişi
135
Okunma
36
Beğeni
5,4bin
Görüntülenme

Mikail Bayram Gönderileri

Mikail Bayram kitaplarını, Mikail Bayram sözleri ve alıntılarını, Mikail Bayram yazarlarını, Mikail Bayram yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mevlana, Ahi Evren'in öldürülmesinden duyduğu memnuniyeti ifade eden 45 beytlik uzunca bir şiir yazmıştır.
Keza Kösedağ yenilgisinden sonra Moğollar Kayseri'yi muhasara ettikleri zaman Cavlaki dervişler şehrin surlarından gedik açmaya çalışıyorlar ve mancınıkları kullanıyorlardı. Bu savaş sonunda Moğollar şehre girmeyi başardılar. Şehri ateşe verdiler. Moğollara karşı şehri savunan Ahi Teşkilatı üyeleri ve Bacı Teşkilatı'nın üyeleri olan genç kızlardan on binlerce insanı katlettiler veya esir alıp götürdüler. Tabii Moğollar bu dehşet verici katliamı yaparlarken, Moğollarla birlikte şehri döven ve surlarda gedik açmaya çalışan Cavlakiler, onları seyretmiyorlardı. Hiç şüphesiz onlar da Moğollarla birlikte bu katliamı gerçekleştirmişlerdir. Kayseri'de cereyan eden bu olay sırasında bir Kalenderi şeyhi olay, Şems-i Tebrizi de buradaydı ve müridleri ile birlikte Moğolların yanında bulunuyordu. Çünkü o Konya'ya gelmeden önce Kayseri'de bulunuyordu.
Reklam
Şems-i Tebrizi de kendisini Kimya Hatun'a kaptırmıştı, onsuz olamıyordu. Eflaki'nin anlattığına göre: Bir gün gene Kimya Hatun Şems'i terk etmişti. Şems'in canı sıkkındı. Mevlana Şems'i teselli etmek, can sıkıntısını gidermek amacıyla onun hücresine gider. Kapıyı aralayınca Şems ile Kimya Hatun'un sevişmekte olduğunu görür ve hemen kapıyı çeker, geri döner. Bir zaman geçdikten sonra tekrar Şems'in hücresine gider, içeri girince Şems'in yalnız oturduğunu görür ve Şems'e sorar: "Ustad az önce geldim, Kimya Hatun ile aşk-bazi (Aşk oyunu) halindeydiniz. Kimya Hatun nerede?" Diye sorar. Şems de ona: "O senin gördüğün Cenab-ı Allah idi. Cenab-ı Allah'ın ne kadar sevgili bir kuluyum ki, Kimya Hatun suretinde bana geldi. Onunla ask-bazi halindeydik" der Şems, Allah'ın Kimya Hatun suretinde kendisine geldiğini söylemekle Kimya Hatun'u onore etmeye çalıştığını düşünüyorum. Şems-i Tebrizi'nin bu sözleri onun Mecusi inanıştan kaynaklanan Hulûliye akidesine sahip bulunduğunu göstermektedir. O bu açıklaması ile Allah'ın Kimya Hatun'a hulül etmiş olduğunu ifade etmiştir. Onun bu Hulúliye akidesinin de Konya'da ona karşı bir tepki uyandırdığı muhakkaktır. O bu inancıyla Mevlânâ üzerinde derin bir etki yaratmıştır ve Mevlana'yı şiir dünyasına çekmiştir. Bilindiği gibi Hulüli düşünceler kişinin hayal ve his dünyasını zenginleştirir ve renklendirir. Bu duygu ve düşünceye sahip olan âşık sevgilisinin değişik görünümleri ile tanışır. İşte Şems, Mevlâna'yı böylesine renkli ve cazibeli bir dünya ile tanıştırmıştır.
Mevlânâ'dan Nasreddin Hoca'ya eşcinsellik iddiası
Öte yandan Mevlânâ, bu düşmanını köse, hadım, kadın görünümlü ve kadın tabiatlı ve muhannes (eşcinsel) olarak vasf etmekte birkaç yerde cinsi sapıklıkta meful durumunda göstermektedir. Vakia Eflaki de "Mesnevi"deki bu anlatımlara dayanarak bu Mevlânâ düşmanını yanı Şeyh Nasirü'd-din'i cinsi sapıklıkta meful durumunda göstererek onun ahlaki çöküntü içinde bir adam olduğunu anlatarak Mevlana'ın "Mesnevi"sinde adını vermediği şahsın adını vererek onun kimliğini deşifre etmektedir.
Moğol sevicisi kimdir tekrar hatırlayalım
O dönemde Moğollar, Mevlana'ya "Pir'i Rum" (Anadolu'nun Şeyhi) unvanını vermişlerdi. Bundan önce Anadolu'da Abbasi Halifeleri tarafından tayin edilen Fütuvvet Teşkilatı'nın "Anadolu'daki şeyhlerin şeyhi" bulunuyordu. Hulagu Han, Abbasi Halifeliğini ve Abbasi Devleti'ni ortadan kaldırdıktan sonra bu makamı Mevlana'ya vermiş oldu.
Bu hesaba göre Mevlana ne yapmış oluyor
Mevlana ve etrafındakiler ve hatta ilk Mevleviler "Mesnevi"nin vahy mahsulü olduğuna inanıyorlardı. Nitekim o dönemlerde kopya edilen Mesnevi'nin pek çok el yazması nüshalarının cild kapaklarına ve sahife başlarına "Ona ancak temiz olanlar, yani melekler dokunabilir" ve "Alemlerin rabbi tarafından indirilmiştir" yazarak bu inancı ifade etmişlerdir.
Reklam
371 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.