“Bütün ileri teknolojik süreç, insanın
kendi sanal imgeleri arkasında yok olmak için bu şeylerden yararlandığı olgusuna işaret eder. Telesekreter örneğinde olduğu gibi: ‘Evde yokuz. Mesaj bırakın...' "
“Alıcılarımız, amplifikatörlerimiz ve hoporlörlerimiz ile güçlendirilmiş steryolarımızın konsollarında, kusursuz bir sound peşinde besteleri karıştırır, düzenler, şarkıları çoğaltırız. Hâlâ müzik mi bu?”
Burada, arzu öznesine dönüşür dönüşmez, bu şekilde arzulayabileceği ötekini artık bulamayan bir kadın sorunumuz var ... Çünkü gizem , hiçbir zaman eşitlikçi fark göstergesi altında arzuların eşit
değiştokuşunda yatmaz; benim kendi arzumla oynayabilecek -ve eğlenebilecek - onu erteyebilecek ve böylece onu sonsuzca canlandırabilecek ötekini icat etmede yatar. Dişil cinsiyet bugün bu
aynı ayartıcı ötekiliği üretmeye muktedir midir? -çünkü artık onu kişileştirmek istemez. Dişil cinsiyet, hâlâ ötekini icat edecek kadar histerik midir?