"Bu şehirden defolup gitmeyi planlıyordum."
Bir anda gözleri doldu. "Şu bedenimden dışarı çıkıp gidebilmeyi ne kadar çok istediğimi tahmin bile edemezsin."
Milyonda Bir Çocuk
Son zamanlarda okuduğum en güzel kitaplardan biriydi.Su gibi akıp giderken sizi de beraberinde sürükleyen bir solukta okunacak gerçege dayalı bir kitap.
Milyonda bir çocuğun özelliği her şeyi sayması, müsabakaların sonuçlarını ezberlemesi, boş CD leri anlaşılmaz bir şekilde dizmesi.
On bir yaşında olan bu çocuk izci grubu ekibinden seçilerek yüz dört yaşındaki Ona ya yardım etmek için görevlendirilir. Takıntılı olan bu çocuk, Ona' yı rekorla kitabına sokmayı kafasına koyar.Ona' nın kendi kabuğundan çıkmasına yardım eder.Hiç hesapta olmayan bir şey gerçekleşir. Çocuk ölür. Yaşlı kadın çocuğun uğramadığını görünce hayal kırıklığına uğrar.Çocuğun tamamlanmamış görevini babası Quinn tamamlamaya karar verir.Quinn yaşlı kadının ağzından oğlunu tanıma fırsatını bulur.
Hayatımızdan bir parça bulacağımız söylenerek kandırıldık ama hiç beğenmedim. Kitabın yalnızca kapağı bile bize daha çok şey anlatıyor. Güzel bir konu heba edilmiş.
Kitabı okumaya can atmama rağmen kitaba başladıktan sonra hayal kırıklığına uğradım. Ve zar zor bitirdim. Aslında başta sevdim bana göre kitap güzel başladı ve böyle devam eder sandım ama bir süre sonra koptum kitaptan. Hemde öyle böyle bir kopuş olmadı bu. Karakterler birbirine girdi, olaylar birbirine girdi, hangi zamandan bahsettikleri her şey her şey birbirine girdi.
Oysaki başı çok güzeldi :(