Kaza kaydi tutulmuş bir ömrün, debdebeyle son bulan yitik askerleri gibiyiz! Belirsiz tümcelerin sonuna, hattatların işlediği kederli imlalar konulur. Er geç tutuşur saatler, masallar
açılir Pandora'nin kutusundan suskun çocuklara. Şimdinin
sonrasında temas kurulur şüheda tapinağına. Ve eklemleri
kaybolmuş, kopmuş dünyanin; teamülü tahammülsüz srça
köşklerinden; telaşlarla hüzünler açılır. Kumaşı, ürkek terzinin diktigi ipten ve makinesi kalibresiz kederlerden mavilere
açilir, olmayacak aşkların hayalinde. Sürreal münakaşalar
$amimiyetsiz bakışlara açılır ve her sığınak kara süslü mazeretlerle bağlantılıdır.
Eser izdırabın rüzgar ağlamaklı
Neylesin baharlar cılız güneşi?
Şimdi gidişine keder eşlik ediyor.
Ve sen, yokluğunla zamanı derbeder eden sevgili!
Değişmem sensizliği en delikanlı acılara;
Çünkü sensiz acılar da çekilmiyor.
Acıtan yalnız gidişin olmadı bende
Gittiğinde hırçın yüreğimi de uğurladım senle
Sensizken zaman meyvesini hüsranla verdi
Kuralım da sendin kuralsızlığım da sen Kim dolduracak söyle senin yokluğunu? Tattıramaz hiçbiri dokunduğumda o nazlı burukluğunu.
Sen yoksan baharlara düşmanım, yağmurlara kinim var
Çünkü seninle güzel bütün bunlar
Ayrılığın mavzer gibi patladı yüreğime
Şimdi senli geçmişime özlemle
Sensiz geleceğe öfkeyle bakıyorum
Silinmeden duracak o sisli hatıralar
Tüm yaşananlarla birlikte hoşça kal.