Müge İplikçi

Müge İplikçiKömür Karası Çocuk author
Author
Compiler
Translator
6.9/10
164 People
797
Reads
26
Likes
5.9k
Views

About

İstanbul'da doğdu. Kadıköy Anadolu Lisesi'nden sonra İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. İstanbul Üniversitesi Kadın Sorunları ve Araştırma Bölümü ile The Ohio State University'deki yüksek lisans derecelerinin ardından Kadıköy Kız Lisesi'nden İstanbul Bilgi Üniversitesi'ne kadar uzanan bir dilimde öğretmenlik yaptı. Yaşamındaki genç dostlarının sırrı bu süreçte yatmaktadır. Önce öyküleriyle tanındı. Perende (1998), Columbus'un Kadınları (2000), Arkası Yarın (2001), Transit Yolcular (2002) adlı dört öykü kitabı yayımlandı. Romanları Kül ve Yel (2004) ile Cemre'nin (2006) yanısıra Yıkık Kentli Kadınlar ve Cımbızın Çektikleri (Ümran Kartal ile birlikte) adlı inceleme kitapları da basıldı. Öyküleri çeşitli dillere çevrilen Müge İplikçi yaşadığımız yeni zamanları ve günümüz insanlarını postmodern yaratım biçimleriyle ele alıyor. İnsan ilişkilerini ve o ilişkilerin parçaları olan kadınların konumunu anlatmayı seviyor. Yazdıklarının hemen tümünde kadını ve onu çevreleyen sahte halenin komikliği, sıradanlığı, buyurganlığı ve yok ediciliğini vurguluyor. Müge İplikçi bugüne kadar iki ödül kazandı: 1996 Yaşar Nabi Nayır Gençlik ödülleri birinciliği ve 1997 Haldun Taner öykü dalı üçüncülüğü. Türkiye PEN'inin Hapisteki Yazarlar Komitesi üyeliğini (WIPC) üç yıldır sürdüren yazar 2.5 yıl boyunca aynı kurumun Türkiye Kadın Yazarlar Komitesi (IPWWC) başkanlığını da yaptı. Açık Radyo'da iki yıl yapım ve sunumunu üstlenmiş olduğu, Ümran Kartal ile Nalan Barbarosoğlu'nun ikinci yılda dahil oldukları Sabun Köpüğü adlı program daha sonra Nazan Haydari tarafından ABD'de doktora tez konusu olarak incelendi. Yazarın çok sayıda incelemesi, kitap tanıtım yazısı ve öyküsü Varlık, Milliyet Sanat, Eşik Cini, Adam Öykü, Picus, Hayalet Gemi, Birgün gazetesi, Radikal Kitap eki gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Müge İplikçi gazeteci-yazar
Ruşen Çakır
Ruşen Çakır
'la evli ve Ali Deniz Çakır'ın annesi.
Title:
Türk yazar
Birth:
İstanbul, Türkiye, 18 January 1966

Readers

26 readers liked.
797 readers read.
15 readers are reading.
435 readers will read.
10 readers left half.
Reklam

Translated Books

See All

Quotes

See All
Reklam
Bazı şeyleri sana yazdığımı düşünüyorsan yanılıyorsun. Her şeyi sana yazıyorum.
Tüm sevdikle­rini kaybeden birine ne söylenir ki? Acı paylaşılmıyor. Ancak yas­lanacak bir omuz olur benim omzum
Ben istiyorum ki insanlar birbirlerini sevsin ve birbirlerine "Se­ni seviyorum," desin. Biraz sonra bunu bir daha söyleyebilecek za­manları kalmayabilir. Aynca sevgisizlik de deprem kadar kötü bence.
Aşk beter beter bir şeydir ama aşksızlık ondan da beterdir.

Updates

See All
Reklam
Kadın yazarları okuma etkinliği
(ÇIKIN ÇIKIN GELİN #42027708 ) Sevgili muhterem 1K ailem, 😊 Bir etkinlik düzenlemek istiyorum. Kadınlığa, kadın olmaya, kadın olmayı anlamaya dair… Dünya kadınlar gününe 10 gün kalmışken "emeği" daha çok anlayalım istiyorum ve kadın yazarlarımızı daha çok okumaya davet ediyorum sizleri. Umarım bu
"..Gidememekse ayrı bir konu; onun tılsımı ayrıdır. Kimbilir belki de başka bir zamanın, bambaşka bir hayatın konusudur gidememek.."
Müge İplikçi
Müge İplikçi

Comments and Reviews

See All
240 syf.
·
Not rated
·
Read in 8 days
Herkesin içinde biraz da olsa hep vardır evden kaçma isteği:)
Uzun zamandır öykü kitabı okumamıştım.Bu kitabı gördüğüm an adı dikkatimi çekti ve kitabın arka kapagina bile bakmadan almaya karar verdim.Belki de kitapçıda kitabı gördüğümde küçükken evden kaçıp abimle birlikte etrafı keşfe çıktığımız günleri hatırlamış olduğumdandır.Türkçenin usta kalemlerinin evden kaçış veya geride kalış anlatıları bu kitapta toplanmış.İcerisindeki bütün öyküler beni çok içine çekmese de,İlk öykü olan Orhan Pamuk'tan "pencereden bakmak" ve son öykü Ayşe Sarısayın'ın "kırkıncı oda" en beğendiğim öyküler oldu.Öykülerde kimi kaybettiği çocuğunu ,kimi özlem duyduğu çocukluğunu,kimi ait olduğu yeri aramak için evden kaçma çabaları. Tabiki anlatılanlar sadece evden kaçanların değil, kaçanların ardından kalanların da öyküleri.Öykülerde, sadece fiziksel kaçışları değil,ruhsal kaçışları da okuyoruz.Tren istasyonunda bir banka oturup, banliyö trenlerini izleyip, her şeyi ardında bırakarak çekip gitmek için değil de,gitmeyi hayal etmek için o istasyona gelenler de var.Aslında hepimizin içinde yokmudur;kimselerin bizi tanımadığı bir yerde kendimizi daha özgür hissetmek isteği. Herkesin kendinden birşeyler bulabileceği (çok fazla beklentiniz yoksa) sıkılmadan okuyacagınızı düşündüğüm bir öykü kitabı.....
Evden Kaçmanın Yolları
Evden Kaçmanın YollarıOrhan Pamuk · Doğan Kitap Yayınları · 202143 okunma
Reklam
152 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 6 days
Çok değerli bulduğum bir çalışma.İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasıyla beraber hız kesmeden devam eden kadın cinayetlerine dikkat çekmek ve mağdur kadınlarla dayanışmak için İzmir'deki Zorba Kitabevi öncülüğünde hayata geçen bu proje 19 kadın yazardan 19 öykünün derlenmesini kapsıyor. Çok sevdiğim yazarlardan tadı damağımda kalan öyküler okudum,yeni yazarlarla tanıştım.İçlerinde çok sevdiğim kalemler,icimi yakan öyküler oldu.Kadın edebiyatı okumak isteyen,dayanışmak isteyen herkese tavsiye ederim.Keyifle okudum.Ayrıca bu kitaptan elde edilecek tüm gelir Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı'na bağışlanıyor.Emek veren herkese, katkı sunan tüm yazarlarımıza ve bu çalışmaya imza atan Notabene Yayınevi'ne teşekkürler.
Kirpiğin Düşmesin Yere
Kirpiğin Düşmesin YereSibel Öz · NotaBene Yayınları · 202144 okunma
152 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Sevda Karadağ Çırak'ın yayına hazırladığı, bir çok yazarın öykülerinden oluşan ve gelirlerinin mor çatıya gittiği "Kirpiğin düşmesin yere" kitabını okuma fırsatı buldum. Duyarlılığımızı arttırmak ve mor çatıya destek olmak için tavsiye ederim. Kollektif bir çalışmanın ürünü olan kitabımızda 19 öykü mevcut. Karakterler ve mekanlar değişse de yaşanmışlıklar ortak bir paydada buluşuyor çoğu zaman, kadın olmanın geri kalmış toplumlarda ne kadar zor bir durum olduğu gerçeği. Yazarlar kalemleriyle ataerkil toplumumuza ayna tutmuşlar. Her öyküde karanlık içerisinde üzerime bir kapı daha kapanmış hissine kapıldım. Tıpkı kapalı kapılar ardına mahkum edilmiş yaşamlar gibi. Dinsel tabuların ve erkek yüceltilmesinin en yüksek seviyede olduğu bir toplumda hakkı, adaleti, eşitliği bağıran bu sesler "deli gömleği içinde deli olmadağını haykıran birinin umutsuzluğunu" yaşıyor çoğu zaman. Eşitliği haykıran bu sesler zorla susturuluyor ve zorla tehlikeli fikirler girdabına itiliyorlar. Evet, ataerkil düzenin kaymağını yiyen bu az gelişmiş homosapiensler için iktidar gücünü kaybetmek adına çok tehlikelidir kadın ve erkek eşittir demek. Günlük sohbetlerin konusu olacak kadar basit bir hale geldi kadın cinayetleri, baskıları, dışlanmaları. Unutmamalı ki umudun bittiği yerde yaşam biter. Öykülerde yaşama dört elle sarılan kadınlar var. Duvarları yıkan, kapıları yakan kadınlar. Bu kayıp ruhların dünyasında insan olmayı başaran ruhlara denk gelmeniz dileğiyle.
Kirpiğin Düşmesin Yere
Kirpiğin Düşmesin YereSibel Öz · NotaBene Yayınları · 202144 okunma