Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Muhammed Kızılgeçit

Muhammed KızılgeçitDin Psikolojisinin 200'ü yazarı
Yazar
8.9/10
17 Kişi
81
Okunma
16
Beğeni
1.693
Görüntülenme

Muhammed Kızılgeçit Sözleri ve Alıntıları

Muhammed Kızılgeçit sözleri ve alıntılarını, Muhammed Kızılgeçit kitap alıntılarını, Muhammed Kızılgeçit en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dua..
"Kainatın dehşet verici sessizliği içinde, insanoğlunun kendisine bir cevap bulmak için hissettiği derin hasret ve iştiyakın bir ifadesi."
Affetmek, suçu görmezden gelme anlamına gelmez. Suçlunun yaptığı bir şeyden pişman olması; belki olayların daha farklı gelişmiş olmasını dileme; en azından suçlunun yaptığı şeyi bir daha tekrarlamayacağı konusunda iyimser olunması anlamına gelir.
Reklam
İnanma, insanın varlık yapısında yer alan en temel niteliklerden ve en derin duygulardan biridir ve en genel anlamıyla inanmayan bir insan ne vardır, ne de düşünebilir.
İman ümidin ruhu, ümit de imanın kalıbıdır. İman, bireye ümit verinceye kadar şekilsizdir. İman, ümide, ümit bağlanılan varlığa imandır. Gerçekten inanan ancak ümit eder ve ancak gerçekten ümit eden inanır.
Sayfa 277Kitabı okudu
Ekonomik düzeyi “ortanın üstü” ve “orta” olan grubun ekonomik değer olarak elinde belli düzeyde gelirin olması, gelir durumu düşük olanlara nazaran kendilerine ileride daha fazla imkân veya başarıyı elde edeceği olumlu ihtimalini sunmaktadır. Buna karşın ekonomik düzeyi yüksek olanlara nazaran da ekonomik düzeyin bireyi tatmin etmede yetersiz olduğu tecrübesinden yoksun olmanın avantajını sunmaktadır. Bu durum da orta sınıfın diğer gruplara göre daha ümitli ve pozitif olmasını sağlamaktadır. Varyans analizlerinin sonuçlarına göre “Örneklem grubunun sosyoekonomik düzeyi yükseldikçe, örneklem grubunun umutsuzluk düzeyi düşmektedir” şeklinde ileri sürülen hipotez büyük oranda doğrulanmaktadır.
Sayfa 221Kitabı okudu
Reklam
İnsanın ahlaki şahsiyetinin çökmesi veya kişinin inancının yok olması yani inançsız olması, soyut değerlere ve/veya Tanrı'ya, geleceğe olan inancını kaybetmesi ya da olasılık eksikliği yaşaması onun umutsuzluğa düşmesinde önemli sebeplerden biridir.“ Çünkü bireylerin kendilerine, sevdiklerine, diğer insanlara, geleceğe kısacası yaşama olan inançlarını yitirmeleri sonucunda umutsuzluk baş göstermektedir. Bireyin inancını yitirmesi, sonunun gelmesine, tinsel (manevi) bağının kopmasına, dolayısıyla da ruhsal ve fiziksel çöküşüne sebep olabilmektedir.” Aynı zamanda, eğer bireyin inanabileceği hiç kimse ve hiçbir şey kalmazsa bireysel çöküşün dışında, kendisi için yaşam nefret dolu olmakta, kişi düş kırıklıklarının acısına katlanamamakta ve âdeta yaşamın, insanların, kendisinin kötü olduğunu kanıtlamak istemektedir. Böylece düş kırıklıklarına uğrayan yaşam inançlı ve yaşam aşığı bir kimse bir inançsıza ve hatta ölüm sevgisi eğilimiyle hareket eden yıkıcı bir insana dönüşebilmektedir.*
Modern yaşamın hızı ve sosyal hareketliliği insanları bireyselleştirdığinden ait olma duygusu yani “biz” algısı hızla erimektedir. Hâlbuki, geleneksel toplumlarda sosyal düzen, doğal bir düzen olarak algılanıyordu ve orada yaşamak, ait olma duygusu verdiğinden güvenhk sağlıyordu. Topluluk yaşamı ve kolektif kimlik, bireysel kimlikten daha baskın olduğundan “biz” kimliği “ben” kimliğinden daha önemydi. Modernleşmenin yol açtığı yeni özgürlük ve seküler kopma, bireyin rasyonelitesini artırmakla kalmayıp varoluşsal soyutlanma, güvensizlik ve kaygı duygularını da artırarak yalnızlık deneyimlerini pekiştirmektedir. Gerçi yalnızlık çağımıza özgü değildir. 19. yüzyılın sonlarında Refia Sultan'ın yalnızlığı, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın “Huzur”, Peyami Safa'nın “Canan” ve Rasim Özdenören'in “Gül Yetiştiren Adam” adlı kitaplarında değinilen geçmişin yalnızlık temaları bu anlamda duşünülmeye değerdir. Ancak hem yaygınlığı hem de yoğunluguyla gunümüzün yalnızlık girdabının, geçmişteki entelektüel ve varoluşsal bır hassasiyet olarak görülen yalnızlıklardan çok farklı olduğu gorulmektedir.!*
Dinî anlayışa göre sevginin temel kaynağı ve aynı zamanda nihai hedefi ise aşkın bir varlık olan Allah'tır.
Sayfa 285Kitabı okudu
Din; inanç, ümit ve sevecenlik üzerine,bunlar da Tanrı duygusu üzerine kuruludur. Ümit Tanrı'ya bağlanan inançtan, ümitten,sevecenlikten, insanlara olan inancımız, ümidimiz ve sevecenliğimiz doğar. Sevgi hiç usanmadan ümit eder, Tanrı sevgisi de her zaman O'na inanmak ve ümit bağlamaktır. Çünkü Tanrı "diri"dir, O'na ümit bağlayan sonsuza dek vardır.
Sayfa 277Kitabı okudu
Reklam
Yalnızlık..
Varoluşsal yalnızlık, insanın kendisiyle diğerleri arasındaki aşılmaz bir boşluktur. Bu boşluk, derin ve doyurucu ilişkilerde bile kaybolmayabilir...
Sayfa 201 - ottoKitabı okudu
İbadetler genellikle kişilik ve karakteri düzenleyici ve dengeleyici sistemler ve sembolik anlatımlar olarak da anlaşılabilir. İbadetler bilinçli bir şekilde yapıldığında, kişiliğin gerek içe ve gerekse dışa dönük yönünün gelişmesine yardımcı olurlar. Kişinin ruh yapısına tesir etmemiş, yani psikolojik bir tecrübe olarak yaşanmamış bir ibadet gerçek bir ibadet olmaktan uzaktır. Bilinçli olarak Allah'ın karşısında olduğunu hisseden insan, daima Allah'ın kontrolünde olduğunu düşünerek kendini değerlendirir ve denetler. Diğer insanlarla ilişkilerine de bu zaviyeden bakar, saygılı, dürüst ve olumlu yaklaşım (hüsn-i niyet) sahibi olur. Kur'ân-ı Kerim'in insanın kendisiyle, yakın çevresiyle ve diğer yaratılmışlarla barış içinde huzurlu bir şekilde yaşamasına yardım eden davranışları niteleyen “salih amel” kavramının anlamı burada işlerlik kazanır.
Sayfa 282Kitabı okudu
Bu araştırma sonucunda evli yetişkinlerin, bekârlara göre daha fazla iç güdümlü dindarlık modeli eğilimine sahip bulunmaları, evlilerin evlilikle birlikte hayatlarının biraz daha durulmuş olması ve evlilik kurumunda üstlendikleri sosyal rol ve sosyal sorumlulukla açıklanabilir. Bu kapsamda evli erkek ve kadınlar, her şeyden önce çift sosyal role
Sayfa 246Kitabı okudu
...güçlü bir dini geçmişe sahip geleneksel aile üyesi ergenlerin, din tercihi konusunda düşünme seçeneği sunan aile ortamında büyüyen ergenlerde daha fazla yabancılaşma duygusu yaşadıkları söylenebilir.
Sayfa 63 - Marmara Akademi YayınlarıKitabı okudu
91 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.