Muhammed Ticani Semavi

Gerçek Sünnet Ehli Şia yazarı
Yazar
9.3/10
29 Kişi
63
Okunma
21
Beğeni
1.482
Görüntülenme

En Beğenilen Muhammed Ticani Semavi Gönderileri

En Beğenilen Muhammed Ticani Semavi kitaplarını, en beğenilen Muhammed Ticani Semavi sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Muhammed Ticani Semavi yazarlarını, en beğenilen Muhammed Ticani Semavi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Resul-i Ekrem (s.a.a) İmam Ali (a.s) hakkındaki her şeyi şu sözle açıklamıştır: “Allah’ım, onun dostlarıyla dost, düşmanlarıyla da düşman ol. Yardımcılarına yardım et ve onu yalnız bırakanı sen de yalnız bırak. O nereye giderse gitsin hakkı onunla beraber kıl.”
Allah-u Teala’nın “O heba ve heves üzerine konuşmaz, ne söylerse vahiydir.” (Necm/3-4) ayetine rağmen Ömer, Resul-i Ekrem (s.a.a) hakkında hayasızca, Allah’ın Peygamberi sayıklıyor, Allah’ın kitabı bize yeter!” demiş, böylece bu ümmetin gerçek sünnetten kopmasına ve yön değiştirmesine neden olmuştur.
Reklam
Bakınız, İbn-i Teymiye ne diyor: '' Peygamber'in sünnetini bir kenara bırakmalıyız. Zira bu Şia'nın sloganı haline gelmiştir.'' (Minhacu's-sünnet, ibn-i teymiye, c.2,s.141; Şerhu'l-Mevahib,Zerkanî c.5, s.13) Sizce de bu ilginç değil mi? Nasıl olur da kendilerine Ehlisünnet ve'l Cemaat diyenler Malikî, Hanefî, Şafiî ve Hanbelî olarak birkaç gruba ayırabiliyor, fıkhî meselelerde birbiriyle muhalefet edebiliyor ve üstüne üstlük bu ihtilafın bir rahmetten ibaret olduğunu savunabiliyorlar? Bu mantık, Allah'ın dinine nefsanî isteklerin karışmasına yol açmaz mı?
Hatırlatmak gerekir ki, İmam Ali ile onca düşmanlığı olan Mütevekkil, Ehlisünnet alimleri tarafından “sünneti ihya eden” anlamına gelen “Muhyi’s-Sünnet” lakabıyla anılmaktadır. Hadis ehli olarak bilinen topluluğun bizzat kendileri Ehlisünnet ve’l-Cemaat oldukları için kesin olarak anlaşılıyor ki bunların dilinde sünnetten kasıt, Ali (a.s) ile düşman olmak, ona lanet okumak ve ondan beri olmaktı. Bu da Nasibîliğin özüdür.
Şiiler, hilafeti zorla elde edenlerin halifeliğimi kabul etmezler. Nitekim Ehlisünnet de itiraf eder ki, birinci halife ani bir şekilde iş başına getirildi. Sonra da Allah’ın ve Peygamberinin (s.a.a) sözlerine muhalif içtihatlarla halkı yönettiler. İmam Ali’nin dışında diğer tüm Halifeler ya güç kullanarak ya da kendilerinden önceki Halifelerin tayiniyle hilafet makamına oturdular.
Ehlisünnet ve’l-Cemaat asırlar boyu ümmete hükümet etmiştir. Bundan dolayı temel atıcıları Ebubekir, Ömer, Osman, Muaviye ve Yezid olan Emevî ve Abbasî hükümdarlığı döneminde hilafet mektebinin yardımcıları oldular.
Reklam
173 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.