Muhammet Hanefi Palabıyık

Siyerin 100'ü yazarı
Yazar
Editör
9.5/10
5 Kişi
36
Okunma
2
Beğeni
1.232
Görüntülenme

Muhammet Hanefi Palabıyık Gönderileri

Muhammet Hanefi Palabıyık kitaplarını, Muhammet Hanefi Palabıyık sözleri ve alıntılarını, Muhammet Hanefi Palabıyık yazarlarını, Muhammet Hanefi Palabıyık yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bizim klasik kaynaklarımız aslında insanlığın tarihini değil, peygamberler tarihini anlatmaktadır ve bu anlatının üretildiği dönem ve durum da aslında, zamanın ruhuna uygundur. Diğer yandan bu anlatıların diğer dinlerdeki anlatılar ve anlayışlarla örtüşmesi de bunu doğrulamaktadır. Buradaki problem Hz. Adem'in ilk insan olduğu teorisidir/zannıdır. Bu bilgi ve ona bağlı olarak serdedilen diğer iddialar, çağdaş bilimsel verilerle örtüşmemektedir. Bu çalışmamız, her ikiyi bilgiyi uzlaştıran bir sonucu da elde etmektedir. O da, babamız/insanlığın babası olarak yaratılan Adem (adam, erkek insan) ile MÕ 6 binli yıllarda gönderilen peygamber Ådem'in (a) aynı şahıs olmadığıdır. İkisinin adının da Adem olması bu karışıklığı doğursa da durum, birinin ilk babamız diğerinin ilk peygamberimiz olması yönündedir. Klasik kitaplarımızın anlattığı da insanlık tarihi değil, peygamberler tarihidir.
Sayfa 170Kitabı okudu
270 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Herkese önermeyeceğim ilk kitap olabilir. Sebebi ise bu kitabı okuyacak kişi nin önce iyi bir Kur an meali okumuş ve hatta Kur an daki olaylara hakim Kur an'ın mecaz anlatımını, Kur an'ın indiği çağın /zamanın durmunu iyi biliyor olması gerekmektedir. Konu ile ilgisi olmayanların ilk önce KONULU TEFSİR okuması yapmasını daha sonra diğer ilâhi kitaplarda olayların nasıl anlatıldığını bilmesi gerekmektedir. Kitabı İlahiyat okumuş veya İlâhiyat da 3. sınıfa ulaşmış olan konuya hakim olan öğrencilerin kesinlikle okumalarını gerektiğini düşünüyor ve kesinlikle öneriyorum.
Tarih Felsefesi Açısından Kur’an Kıssaları
Tarih Felsefesi Açısından Kur’an KıssalarıMuhammet Hanefi Palabıyık · Ankara Okulu Yayınları · 20202 okunma
Reklam
Arapçadaki kelimelerin üçte birine yakınını hayvan isimleri ve onlarla ilgili kelime ve deyimler oluşturmaktadır. Devenin Arabistan ekonomisinde sahip olduğu hisse, bu hayvanın çok sayıdaki cinslerini ve büyüme derecelerini ifade etmek üzere, Arapçanın bin kadar ayrı kelimeyi ihtiva edişiyle anlatılabilir. Hatta Von Hammer, deveye verilen isimleri birer birer saymış ve 5.744'e ulaştığını görmüştür. Arapçadaki farklı 5.744 deve, 1.000 kılıç, 500 aslan ve 200 yılan kelimesi de Arap toplumunun çevresiyle ilişkisini, her toplumun içinde yaşadığı düzenin koşullarına göre gerekli kelimeleri ürettiğini ve kullandığını, başka bir ifadeyle 𝘁𝗮𝗯𝗶𝗮𝘁 𝘀̧𝗮𝗿𝘁𝗹𝗮𝗿ı𝗻ı𝗻 𝘃𝗲 𝗰𝗼𝗴̆𝗿𝗮𝗳𝘆𝗮𝗻ı𝗻 𝗱𝗶𝗹 𝘃𝗲 𝗸𝘂̈𝗹𝘁𝘂̈𝗿 𝘂̈𝘇𝗲𝗿𝗶𝗻𝗱𝗲𝗸𝗶 𝗲𝘁𝗸𝗶𝘀𝗶𝗻𝗶 𝗴𝗼̈𝘀𝘁𝗲𝗿𝗺𝗲𝗸𝘁𝗲𝗱𝗶𝗿.
Sayfa 89 - Ankara OkuluKitabı okudu
Bazı insanların yaşam tavrı olarak karşımıza çıkan hanifliğin, "ibrahim'in dini" olduğu şeklindeki kanaatin doğru olduğunu düşünmemekteyiz. Çünkü Allah'ın gönderdiği bütün dinlerin adı İslam olup haniflik diye bir din yoktur. Bunlar kendilerini, mahiyetini tam da bilemedikleri Hz İbrahim'in dinine tabi kabul ederlerdi. Putperestliği reddettikleri için müşrikler tarafından "atalarının dinlerini terk eden, onlardan uzaklaşan" anlamında "hanif" olarak adlandırılmışlardır
Sayfa 100
Resulullah'ın Mekkeli müşrikler tarafından şair, kahin ve mecnun olarak nitelendirilmesinin sebebi, onların şairler hakkındaki inanç ve bilgilerinden dolayıdır. Onlar şairlerinin güzel ve etkileyici sözler söylemesini onların cinlerle kurduğu irtibata bağlıyorlardı. Dolayısıyla o da mecnun, yani cinli/cin sahibi ve sözleri yani vahiyler de şiirler gibi etkili olduğu için onu kahin olarak görüyorlardı.
Sayfa 97
Bedevilere göre ziraat, sanat, ticaret, medeniyet ve ilim gibi meşguliyetler, insanın asaletine ve onuruna yakışmayan vasat ve değersiz işler mesabesindeydi
Sayfa 77
Reklam
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.