Hakkında
Muhtar Omarkhanuli Auezov (Kazakça: Muhtar Ömerhanuly Ayezov, Мұхтар Омарханұлы Әуезов, مۇحتار ومارحانۇلى اۋەزوۆ, Kazakça telaffuz: [mʊχtʰɑr uʊmɑrχɑ́nʊlə æwi̯ɘ́zəf]; Rusça: Мухта́р Омарханович Ауэ́зов, Muchtar Omarchanovič Auezov) (28 Eylül 1897 - 27 Haziran 1961), bir Kazak yazar, bir sosyal aktivist, bir Filoloji Doktoru, bir profesör ve Sovyetler Birliği'nin (1946) onursal akademisyeni idi. Kaskabulak'daki eski Semey kasabasında 28 Eylül 1897'de doğdu ve çocukluğunu geçirdi.
O, şair Abai'nın manevi etkisi altında büyüdü. Babası ve büyük babası Omarkhan Auez, şairi, komşusu ve ailenin bir dostunu çok saygıyla karşıladı. Büyükbabası bir halk hikayesi hikayecisiydi ve torununa okumayı ve yazmayı öğretti; Aynı zamanda Muhtar içinde edebiyat sevgisini ve Abai şiirini de aşıladı.
Tam adı:
Mukhtar Omarkhanuli Auezov
Unvan:
Kazak Yazar, Sosyal Aktivist, Filoloji Doktoru, Profesör ve Sovyetler Birliği'nin Onursal Akademisyeni
Doğum:
Semey, Kaskabulak, 28 Eylül 1897
Ölüm:
27 Haziran 1961
Okurlar
4 okur beğendi.
9 okur okudu.
4 okur okuyor.
14 okur okuyacak.
Kitaplar
Sözler ve Alıntılar
Kazaklarda "Üflenmek"
"Sadece ilk yattığı günün ertesinde büyük annesinin isteği üzere, bir yaşlı kadın güneş batarken Abay'ı dışarı çıkarıp yeni kesilmiş koyunun akciğerleriyle göğsüne vurdu. Yüzüne su pıskırtıp üfürerek:
~Git felaket, git! Çocuğumdan çık! diye batmakta olan kıpkızıl güneşe doğru yöneltip tedavisini yaptı. Üflenmiş idi."
Sayfa 58Kitabı yarım bıraktı
Ah Ospan, bu çocuk.. :D
"Gözünde bir damla gözyaşı olmasa da yalandan arasıra bağırıyor. Kendisi de ağlamasından bıkmaya başladı."
"Adamın (İnsanın) yüzü, her zaman ona ilginç, ilgi çekici bir tablo gibi görünüyordu. Özellikle kırışıklıkları çok olan yüzü ilginç bir hikaye gibiydi."
Sayfa 21Kitabı yarım bıraktı
"İki atanın evlatları bir yerde komşu olup ağız tatları gitsin. Yakın oturtmaktaki amacı, bir tutam ot, bir kaşık su için birbirleriyle kavga etmektir. Atadan kuşaklara kalan kin tohumlarını yeşertmek. Ama düşündükleri asla olmayacak."
Sayfa 88Kitabı yarım bıraktı
"Abay önceleri, eğitimin, bilginin yalnızca kitaplarda; bilim, sanatın da yalnızca medreselerde olduğunu düşünürdü. Ona destan üstadı Nizami, Nevai, Fuzuli, büyük bedii; Şeyh Said, Hoca Hafız, kahramanlık destanında Firdevsi'yi biliyordu.
Kazakta nice "Bayan-Körpeş", "Akbala-Bozdaktar" olduğunu bilmiyordu."
Sayfa 64Kitabı yarım bıraktı
İletiler
"Yaşadığı köyde bir kişiden bile merhametli davranış görmediği için, hiçbir kimseyle konuşmaz oldu. Hazan günü gibi kederlenip bitap düşerken kaygıdan suratı asılıktı hep. Dış görünüşü de sessiz sakin gibiydi. İçine hep yetimliğin getirdiği yalnızlıkla beraber, dünyaya güvensizlik ve hiç kimseye yaklaşmayan bir üveylik hissi de iyice yerleşmeye başlamıştı.."
Muhtar Awezov
Yorumlar ve İncelemeler
