Ma'mer demiştir ki: Katâde'nin şöyle dediğini duydum: " Resûlullah (s. a. v.)'in konuştuğu/tavsiye ettiği en son şey: "Kadınlar ve eliniz altında olan cariyeler hakkında Allah'tan korkun!" olmuştur.
... Hz. Ebû Bekr: " Ey Allah'ın Resûlü! Onlardan herhangi biri ayaklarının dibine bakacak olsa bizi muhakkak görür" demiştir. Hz. Peygamber (s. a. v.) ise : " Ey Ebû Bekr, sen üçüncüleri Allah olan iki kişiyi ne sanırsın?! " buyurmuştur.
...
Öyleyse, Kureyşlilerin kendilerine göre garip olan bazı belirtileri görmeleri, inananların sadece kendi içlerinde kapalı kalıp, putlarına zarar vermedikleri sürece onları kızdırmıyordu. Onlara göre, din sadece kalpte inanç ve tapmakta ibadet olarak kaldığı, hayata müdahale etmediği sürece, herkes istediği gibi Allah’a ibadet etmekte serbesttir.
Egemen güçlerle, İslâm’ı sadece vicdanda inanç ve mescitte ibadet sanan müslümanlardan bazı dindarlar arasında görmüş olduğumuz uyumun sırrını buradan anlıyoruz. Bu kimseler İslâm’ı toplumsal hayatlarına sokmadıkları için, tağutlar kendilerinden korkmamaktadırlar.
" Şüphesiz Allah katında din İslam'dır. " [Âl-i İmrân, 19]
Hz. Âdem'den Hz. Nûh'a ve Hz. Muhammed Mustafa (a.s.v.)'a kadar bütün peygamberlerin getirdiği tek din İslam'dır.