Hepimiz derinden hissediyorduk Ayetlerde geçen çevresi mübarek kılınan beldeyi.
Sadece toprağı değildi bereketli olan;
İnsanları da bereketliydi. Ezan okunup uzak diyarlardan Mescid-i Aksa'mızı yalnız bırakmayan Müslümanlar ile saf tutunca anladım ümmet olmayı...
20 yıl Halep'te bekleyen minber Selahaddin Eyyubi 'nin Kudüs 'ü işgalden kurtardıktan sonra 1187 yılında Halep'ten getirilerek Mescid-i Aksa'ya orta mihrabın sağ tarafına yerleştirildi. Ama 1969 da bir Yahudi tarafından çıkarılan yangında yandı ve büyük hasar gördü.VE O DÖNEMİN BAŞKANI GOLDA MEİR ŞUNLARI SOYLEDİ: " O GECE SABAHA KADAR KORKUDAN UYUYAMADIM.ZANNEDİYORDUM Kİ, MÜSLÜMANLAR DÖRT BİR TARAFTAN İsrail'e GİRECEKLER. LAKİN SABAH OLDU VE KORKULAN OLMADI. İSTE O ZMN İDRAK ETTİM Kİ BİZ DİLEDİĞİMİZİ YAPABİLİRİZ, ZİRA MÜSLÜMAN ÜMMETİ UYUYAN BİR ÜMMETTİR."
Doğruyu söylemenin hesabı bu dünyada sorulurken; susmanın hesabı ahirette sorulacak. Ben ahirette hesap vermek istemiyorum, bu yüzden doğruları söyleyeceğim.
Sen, sen ve sen geri durursan, ben geri durursam bu Kudüs'ü kim savunacak. Kudüs kaybedilirse biliniz ki Mekke kaybedilmiştir, Kâbe kaybedilmiştir; buna razı mısınız?
Siz ey müslümanlar! Suskun ve aciz, helak olmuş ölüler!
Hâlâ kalpleriniz sızlamıyor mu, başımıza gelen bu acı felaketler karşısında? bir halk yok mu? Hiç mi kimse yok, Allah için Ümmetin namusu için kim kızacak?