Murat Gezenler

Hakimiyet Mefhumu author
Author
8.9/10
18 People
62
Reads
25
Likes
4,812
Views

Oldest Murat Gezenler Posts

You can find Oldest Murat Gezenler books, oldest Murat Gezenler quotes and quotes, oldest Murat Gezenler authors, oldest Murat Gezenler reviews and reviews on 1000Kitap.
"Kişinin, rasullerin daveti konusundaki cehaletinin sebebi -ilmin ve bunu öğrenmenin kolay ve ulaşılır olmasına rağmen- atalarını taklid etmesi ve küfür ve dalalet konusunda onlara itaat etmesi ise, bu cehaletinden dolayı mazeretli olmaz. Bu taklit ve itaatin kişi tarafından sunulacak olan sebebi ve delili, kişiden kabul olunmaz ve geçersizdir." (Ebu Muhammed el-Makdisi, Tekfirde Hatalardan Sakındırma sy: 38.) “Yüzlerinin ateşte bir yandan bir yana döndürüleceği gün, «Keşke Allah’a ve Rasûle itaat edeydik» diyecekler. Yine şöyle diyecekler: Ey Rabbimiz! Biz önderlerimize ve büyüklerimize itaat ettik de bizi yoldan saptırdılar. Ey Rabbimiz!Onlara iki kat azap ver ve onları büyük bir lânete uğrat." (33 Ahzab/66-68)
Sayfa 68
Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab (rahimehullah)'ın İslam’ı bozan halleri zikrederken onlardan bir tanesinin de dini öğrenmekten yüz çevirmek olduğunu söylemiştir: "Bil ki, kişinin İslam’ını bozan sebeplerden birisi de Allah’ın dininden yüz çevirerek, bu dini öğrenmemek ve onunla amel etmemektir. Buna delil Allah’ın şu sözüdür: "Rabbinin ayetleri kendisine hatırlatıldığı halde, sonra bundan yüz çevirip -tavır takınandan- daha zalim olan kimdir? Şurası kesindir ki biz, mücrimlerden intikam alacağız." (32 Secde/22) " Er-Resailu-ş Şahsiyye, s:113."
Sayfa 76 - şehadet yayınları
Reklam
İbn Kayyım (rahimehullah) şöyle der: "Azab iki sebebten dolayı kişiye hak olur. Bunlardan birincisi; hüccetten (davetten) yüz çevirmek ve onu istememek, onunla ve davetin gerekleri ile amel etmemektir. İkincisi ise; Hak ona ulaştıktan sonra inatlaşarak onun gereklerini yerine getirmemektir. Bu tavırlardan ilki yüz çevirme (i’rad), diğeri ise inat küfrüdür. Ancak hüccetin ikame olunmaması ve rasûllerin davetini elde etme imkânının da olmaması ile kaynaklanan cehalet küfrüne gelince, Allah bu kişiden rasûllerin hücceti kendisine ikame olununcaya kadar cezayı kaldırmıştır." Tariku-l Hicreteyn, s:414
Sayfa 77
Demokrasi'nin halkın egemenliğine dayandığına dair bu tanım demokratlara göre onun en büyük özelliklerindendir. İşte bundan dolayı da devamlı, demokrasiyi övüp dururlar. Ancak bilinmelidir ki, onların övüp durdukları bu özellik (yani demokrasilerde egemenliğin insana ait olması) küfrün, şirkin, İslam Dinine ve Tevhid Milletine son derece ters düşen batılın özelliklerinden bir özelliktir. Geçtiğimiz satırlarda da belirtti- ğimiz gibi insanların yaratılmasında, kitapların indirilmesinde, Peygamberlerin gönderilmesindeki en yüce esas, İslam'daki en sağlam kulp, ibadetlerde Allahu Teala'yı belirlemek ve O'ndan başkasına ibadet etmekten kaçınmaktır. Teşri, yani yasama noktasında Allah'ı birleyerek O'na itaat etmekte işte bu ibadetlerden bir tanesidir. Yoksa insan helak olanlarla birlikte müşrik olur.
Demokrasi küfür ve inkâr toprağında büyümüş, dini hayattan ayıran Avrupa'nın şirk ve fesat yurtlarında gelişmiştir. Demokrasi, bütün zehirleri ve fesatları taşıyan o ortamlarda gelişmiş olup, köklerinin iman toprağıyla yahut inanç ve ihsan suyuyla hiç bir ilişkisi yoktur. Demokrasinin varlığını ancak di- nin devletten ayrılması ilkesinin kabulünden sonra görebilirsin. Demokrasi, halklarına livatayı, zinayı, içki içmeyi, soy sopun karışmasını ve bunun dışında gizli açık bütün kötülükleri, mübah kılmaktadır. Bundan dolayıdır ki, demokrasiyi ancak ve ancak iki sınıf savunmaktadır. Bunların bir üçüncüsü yoktur. Bu iki sınıf ya kâfir bir demokrat ya da bütün anlam ve içeriğiy- le cahil bir alçak...
Demokrasi kokuşmuş laikliğin meyvesi ve onun gayri meşru kızıdır. Çünkü laiklik, dini gündelik hayattan soyutlayan yahut dini devletten ve yönetimden ayıran bir küfür mezhebidir. Demokrasi ise, halkın ya da tağutların yönetimidir. Kesinlikle hiçbir yönüyle Allahu Teala'nın hükmü ve egemenliği değildir.
Reklam
24 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.