Yeni bir yazar, yeni bir ses. Okunmalı, okutulmalı. Anadolulu olmanın ne büyük şeref olduğunu savunan, mazlumun ahını sinesinde hisseden bir şair. Ağlayanla ağlayan, sevinenle sevinen dert dolu bir aşık.
Bir deli rüzgârın savurduğu; eylül yaprağına yazılmış, hüznün, ab-ı aşkın mısralarını okudum. Kimi zaman İstanbul’un bir kıyısından esen lodos, kimi zaman Çukurova’nın bereketli topraklarında, Kimi zaman ise, Güney Akdeniz’in uç noktası Amanos’ların zirvesinde dolandım. Bilirim ki şiir; özlemdir, tutkudur, şairin sırtına geçirdiği yamalı mintandır. Çünkü gecenin zifirinden topladığı hüznü, bir bahar sabahının kırlarından derilmiş umudu, sevgiyi, yamar mintanına… Şairin derdiydi, hasretiydi ‘Eylül Artığı Ömrüm’ kitabında okuduğum. Kalemin var olsun hocam…