Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Musine Galima

8.4/10
5 Kişi
10
Okunma
0
Beğeni
262
Görüntülenme

Musine Galima Sözleri ve Alıntıları

Musine Galima sözleri ve alıntılarını, Musine Galima kitap alıntılarını, Musine Galima en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tomris Hatun :)
... Masaget halkının hükümdarı Tomaris'in güneşe yemin ederek savaşa girmesi, ülkesine saldıran düşmanı yendikten sonra Kirus'un kellesini kanla doldurulmuş bir tulum içine bastırarak "Ömrün boyunca kana doymadın. Sen seni kanla suluyorum. Başkalarının topraklarına hücum edip girenlerin cezası budur!" dediği tarihi bir hakikattir.
Reklam
"Eski Araplar, aralarında anlaşma yaptıklarında ortaya bir çocuk koyarlar ve onun cesedini ikiye ayırırlar, sonra da ceset üzerine yemin ederlermiş. "
"Bir halkın medeni seviyesi, onun kendi kadınlarına gösterdiği saygıyla ölçülür."
"Tarihçilerin anlattıklarına göre kadın yöneticiler Çin, Hindistan ve İran'da da görülmüş; özellikle de Türk kabileleri arasında yer alan İskitlerde kadın hükümdarlar baş tacı edilmiştir."
"Özellikle Türk kabilelerinde kadın yöneticilere sık sık rastlanmaktadır."
Reklam
Türk haklarında cesaret ve kahramanlık en büyük erdem olarak kabul edilmiştir.
Göçebe halkların kadınlarının toplum içindeki faaliyetleri daha sonraları hükümdarlık şeklinde kendini göstermediktedir. Bu kadınlar saraydaki itibarlarını korumak için çeşitli yollara başvururlardı. Bu yüzdendir ki Doğuda "Aslanın erkeği de dişisi de aslandır." sözü yaygın halde kullanılır.
"Makedonyalı İskender Tomaris ismini duymuştu. Orta Asya'nın bir kısmını fethettikten sonra Amu-derya sahillerinde bulunan Tomaris'in ülkesine saldırmayı göze alamadı. Böylece kadın hükümdarların yönettiği bazı devletler çevreye korku saçmaya devam ettiler."
...Bilge Kağan, Tonyukuk'a Buda dini hakkında ne düşündüğünü sorduğunda... "Buda Lao-Ts'i öğretileri cengâver ve güçlü değil." Tonyukuk'un bu cevapla kastettiği şey Türk halklarının Budizmi kabul etmemesi gerektiği, çünkü bu dinin insanları zayıf ve korkak hale getirdiği düşüncesidir. Yukarıda geçenlerden anlaşılmaktadır ki, Türk halkları davranış ve karakter bakımından cengâver insanlardır. Hatta İslâm dinini bile çok sonraları hayli mücadele verdikten sonra kabul etmişlerdir. Özellikle dağlık bölgelerde yaşayanlar İslâm dinini kabul etmemek için kanlarının son damlasına kadar direnmişlerdir. Şüphesiz bu direnişin arkasında yatan gerçek, Türk halklarının bağımsızlıklarına aşırı derecede düşkün olmalarıdır.
Reklam
Alp-Manaş destanından çıkarılacak ders ise sevginin önde, bahtın ise onun ayağı altında yani öz vatanda olduğudur.
Bir halkın medenî seviyesi, onun kendi kadınlarına gösterdiği saygıyla ölçülür.
Taberî, göçebe Türklerin kadınlara karşı aşırı saygılı olduklarını belirterek şöyle der: "Oğul eve girdiğinde önce anasına, sonra babasına selam verir. Kadınlar kocalarına tâbi olsalar da, onlar üzerinde etkiliydiler. Bu halkın örf ve âdetine göre kızlar kendi istekleriyle kocaya varırlar. Bir kıza tecavüz son derece ağır bir suç olarak kabul edilmiş, hatta hainlikle denk tutulmuştur. Vatan hainine ne ceza verilirse, bir kıza tecavüz edene de o ceza verilirdi."
Hunlar, Masagetler ve Sakaların torunları cengaverlikleriyle çevrelerinde bulunan halklara korkulu günler yaşatmışlardır. Türk halklarının savaştaki cengaverlikleri onları Batılılar nazarında kana susamış caniler durumuna düşürmüşse de, aslında Türkler dost ve müttefiklerine karşı son derece şefkatli, ama düşmanlarına karşı da bir o kadar acımasızdılar. Avrupa'ya kadar uzanan Hunlar bugünkü "Deşt-i Kıpçak" vadisinin yaratıcısıdırlar.
Kırk kızların savaşmayı öğrenişini ozan şu şekilde tasvir etmektedir: Öz haliçe Gülayım Uluğ bir toy toyladı Kırk kız bilen meydanda Ulak tartıp oynadı Çılvır saçlı kızlarga Tene yıkıb südretti Kılıç verib koliga Batırlıknı öğretti
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.