Mustafa Alican Sözleri ve Alıntıları
Mustafa Alican sözleri ve alıntılarını, Mustafa Alican kitap alıntılarını, Mustafa Alican en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hile yapmanın da bir adabı, namusu vardı sonuçta.
Sayfa 111Kitabı okudu
Hiçbir millet kendi varlığını ve kimliğini İslam dininin içerisine Türkler kadar gömmemiştir.
Sayfa 15 - Bernard Lewis
İnsanın kendisini bütünüyle adama cesaretini gösterebildiği bir hedefe ulaşmasından daha doğal bir şey yoktur...
Sayfa 18Kitabı okudu
MAALESEF!!!
İktidar mutlaklaşmak ister ve mutlaklaşmak, ancak tek olmak ve diğerlerini bertaraf etmek ya da onlara boyun eğdirmekle mümkün olabilir.
Sayfa 49Kitabı okudu
Zaten onun her zaman başarılamayanı başarmak gibi bir amacı olmuştu.
Sayfa 165Kitabı okudu
Timur
Herkes onun gazabının nasıl şiddetli olabileceğini anlamalı ve kendisine karşı direnip direnmeme konusunda ondan sonra karar vermeliydi.
Sayfa 146Kitabı okudu
Malazgirt Savaşı'nı, Bizans açısından kıyametin ilk günü olarak nitelendirmek yalnış olmayacaktır.
Sayfa 49 - Kronik Kitap YayınlarıKitabı okudu
Her şeye güç ve zaman yetiremeyeceğini öğreneli çok olmuştu.
Sayfa 170Kitabı okudu
Lakin şu fani dünyanın suyundan az biraz içen herkes bilir ki, memnuniyet de dahil olmak üzere hiçbir hissiyat kalıcı değildir.
Sayfa 100Kitabı okudu
Fakat küçük bir umuttu bu ve küçük umutlar sahiplerine genellikle hayal kırıklığından başka bir şey sunmazlar.
Sayfa 75Kitabı okudu
Emir Timur!
Bir araya gelerek barış ve kardeşlik içerisinde ve hep beraber dünyayı imar ederek cennete çevirmek yerine birbirlerine boyun eğdirmeye çalışan insanlara gönderilmiş ilahi bir ceza...
Sayfa 72Kitabı okudu
Büyük Selçuklu Devleti, kuruluşunu sağlayan irade tarafından ve yine kuruluşunu sağlayan yöntemlerle yıkılmıştır.
Sayfa 147 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Selçuklu Sultanı’nın mutlak vekili ve hilafet merkezindeki güçlü gölgesi Kündürî, tam olarak ne zamandan beri kullanmaya başladığını bilmediğimiz, fakat büyük olasılıkla Sultan Tuğrul Bey tarafından diplomatik başarılarına bağlı olarak kendisine tevdi edilmiş bulunan Amîdülmülk (Mülkün/Devletin İdarecisi) unvanının hakkını veriyor, hiç yadırgamadığı bu iktidarı kullanmayı iyi biliyordu.
Her şeye güç ve zaman yetiremeyeceğini öğreneli çok olmuştu..
Aynen öyle.
Fakat küçük bir umuttu bu ve küçük umutlar sahiplerine genellikle hayal kırıklığından başka bir şey sunmazlar.