Mustafa Armağan yorumları ve incelemelerini, Mustafa Armağan kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Mustafa Armağan puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
herkesin okuması ve kütüphanesinde bulunması gereken serinin ikincisi yine yazar okuyucuyu alıp başka bir yere götürdü..kitabı okurken bazı bölümlerinde resmen sanki oradaymışım gibi Sultan Abdülhamid'in yanındaymışım gibi hissettim kendimi
Osmanli ve Cumhuriyet tarihinin en tartisilagelen isimlerinden birisi olan Abdulhamid bir donem adiyla Ulu Hakan bir donem adiyla Kizil Sultan. Tum bu tartismalar bir yana Abdulhamid isleyis ve kanunen bozulmus bir devlet idaresini ele almis ve bu devleti iyisiyle kotusuyle 33 yil boyunca idare etmistir. Donemin sosyal ve siyasal isleyisleri tarafindan donemin aydinlari tarafindan ne kadar baskici ve istibdat yanlisi diye nitelendirilse de kendisinden emperyal guclerin uzerine geldigi bir sahada bireysel ozgurluklerin kapsamini daraltmasi gayet dogal ve bekelenen bir tutum olmustur . Gunumuz Avrupa demokrasileri dahi en kucuk siyasal ve askeri olaylardan etkilenirken koskoca bir imparatorlugun bundan etkilenmemesini beklemek baslibasina bir aptallik olurdu.Eser Abdulhamid donemini anlatmasi bakimindan guzel ornekler sunsa da yazar Abdulhamid’e karsi tum elestiri oklarindan yoksun bu yonuyle cok kati bir tutum sergilemiş bu da eseri tarihi kitaptan ziyade bir avukatin savunma belgesine donusturmus.
Keyif verici bir eserdi. Türk ve Osmanlı Tarihi'ni yıllarca hep savaşlarla okuduktan sonra sultanların sanatsal ve edebi yönlerini öğrenmek güzel bir ayrıntı olmuştu.
Osmanlı padişahlarının pek bilinmeyen(siyasi kişiliklerinin dışında nelerden hoşlanır, hobileri, fobileri vs) yanlarını anlatıyor. Bu tür tarih kitaplarını seviyorum çünkü tarihi resmiyetten kurtarıp bizi anlattığı tarih ile kaynaştırıyor.
Kitap genel olarak iyiydi. Bazı noktaları iyi aydınlatıyor veya en azından o noktalar ile ilgili kafada bir soru işareti oluşturuyor. Lakin kitap içerisinde beğenmediğim bazı noktalar oldu.
-Bunlardan ilki kitabın bazı noktalarda içerikten çok uzaklaşması ve tarih anlatma amacından çıkıp bir şey öğretmeye gitmesi idi. Bu da açıkçası okurken merakımı törpüledi
-İkinci olarak kitapta atıf sayısı azdı. Her bölümün sonunda bir atıf kısmı var lakin yeterli değil. Mustafa Bey önemli bir şey söylüyor ve kaynağını öğrenmek istesemde bir kaynağının olmadığını görüyorum. Bu konuda beni şüpheye düşürüyor. İçerik kurgusu bakımından inandırıcı ama tarih kitabı yazıyor iseniz ve amacınız bir yerleri aydınlatmak ise prizin yerini de göstermelisiniz.