Mustafa Aydoğan

Mustafa Aydoğanİnancın Parıltısı Nuri Pakdil yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
8.2/10
17 Kişi
70
Okunma
8
Beğeni
4.234
Görüntülenme

Hakkında

Şair. 1 Haziran 1964, Kahramanmaraş doğumlu. İlk ve orta öğrenimini Kahramanmaraş’ta bitirdi. Gazi Üniversitesi İktisadî ve İdarî Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü (1989) mezunu. Bir süre Zaman gazetesinin arşiv bölümünü yönetti (1987). Hekimler Birliği Vakfının çıkardığı tıp dergilerinde reklam müdürlüğü yaptı (1988-89). Maliye Bakanlığına muhasebat kontrolörü olarak girdi (1990). Aynı bakanlıkta başkontrolör olarak görevini sürdürdü. İlk şiirleri Kahramanmaraş’ta çıkan gazete ve dergilerde yer aldı (1980). Nedim Ali ve Feramuz Aydoğan’la birlikte Esra Yazıları (Kahramanmaraş, 1981, 4 sayı) adlı bir dergi çıkardı. Asıl ürünlerini Mavera dergisinde yayınlamaya başladı. Sonraları, arkadaşlarıyla birlikte kurduğu Edebiyat Ortamı (1997) dergisinde ve Yedi İklim, Kayıtlar, İkindi Yazıları, Yalnızardıç, Türk Edebiyatı, Dergâh ile Hece dergilerinde yayımladı. Hece’de şiirleri yanı sıra “Albüm ve Çerçeve” adlı bölümünde şiirin güncel ve temel meseleleri hakkında yazdı. 2006 yılından itibaren Yeni Şafak kitap ekindeki köşesinde yazdı. “Bütün sanatların aslı kendine ve topluma ayna tutmaktır. Sonra bu aynayı olabildiğince çoğaltarak büyütmek. Sanatı idrak etmek de bu aynanın içine atlamak. (…) Bu tarif yukarıda aradığımız kahramanın aslında belki hakikatte de var olduğunu, ama muhtemelen aynayı önce kendine tuttuğu için, başkalarına tutmaktan vaz geçtiğini bildiren bir işaret olabilir. “Şair Mustafa Aydoğan bu işareti fehmedenlerden biri olarak görünüyor. Bu şiirin devamını okumak zahmetini ihtiyar edecek okuyucuların görecekleri gibi bu işareti zamanımızın şiirle ilgili çok kalem erbabında bulunmayan bir derinlikle ayrıca ciddiye de alıyor.” (Mehmet Ragıp Karcı) “Aydoğan şiirlerinde düşünce ile duyarlığı bir dengede meczediyor. Kendine mahsus kelimeleri, imgeleri, kafiyeleri, söyleyiş biçimleri ile bir ‘dünya’ kuruyor. Okurun bu ‘dünya’ ile münasebeti zorluklar içermiyor; şair çok çeşitli kapılar açıyor ona ve paylaşım gerçekleşiyor. Orada ‘Yanağı camdan bir çocuk’ bize bakar. Pencereleri açar açmaz ‘baharın köpüğü kediler’ içeriye girer. Kum üstünde izler görülür. Gidenler gelenlerden fazladır biraz. Panayır biter ve herkes dağılır. Şair ‘hayatın el değmiş tecrübelerini’ yeniden okumaya durunca, yalnızlık kendini çoğaltınca, bütün tehlikeler kıyıya çekilip deniz aşılınca, hasret yoğunlaşır, yorgunluk artar; oysa sevgili ‘bir dokunsa’ şairin üzerindeki ‘hayat denilen ağır masa’ kalkıverecek gibidir. “Aydoğan şiirindeki safrayı giderek seyreltiyor. Bazen şeffaflığa varan bir safık yakalıyor: ‘Uyuyorsun yıllar var ki / canları sıkılan otellerde’. Bazen de bu saÓık bir minyatür berraklığına kavuşuyor: ‘Haydar ve ben / içimiz denen o çivit düğmeler göğsümüzde / açıyor kapatıyor açıyor kapatıyoruz / yan yana oturuyor ve saatlerce susuyoruz / büyüyor o düğmeler bir acem gülü gibi / kalkıp sevinçle kucaklaşıyoruz…” (Mustafa Kutlu) ESERLERİ (şiir): Kendini Aynalarda Çoğaltan Şehir (1997), Bir Dolu Bakır Yaz (1999), Bahar Köpüğü (2004). HAKKINDA: Ahmet Koç / Mustafa Aydoğan’ın Mısralarında Bir Gezinti (Işıkgazetesi K.Maraş, 2.6.1992), Kendini Aynalarda Çoğaltan Şehir (Yeni Şafak, 24.9.1997), Beşir Ayvazoğlu / Güldeste (Zaman gazetesi, 22.11.1997), Ömer Lekesiz / Boşluğun İlmihâli’nde Çocuk, Zaman ve Mekân (Hece dergisi, Ocak 1998), Mustafa Kutlu / Aydoğan’ın Şiirleri (Yeni Şafak, 6.1.1998), M. K. Doruk / Hece’ye Eleştirel Bir Yaklaşım (Yeni Şafak, 11.8.1999), Bir Dolu Bakır Yaz (Dergâh, sayı: 113, Temmuz 1999), Osman Özbahçe / Aydoğan’ın Şiiri (Hece, sayı: 41, Mayıs 2000), M. Ragıp Karcı / Şairler ve Şiirler: Mustafa Aydoğan (Hece, sayı: 74, Şubat 2003), İbrahim Tenekeci / Yeni Kitaplar, Yeni İmkanlar (Millî Gazete, 18.6.2004), Mustafa Karaalioğlu / Şairin Dönüşü (Yeni Şafak, 13.6.2004), Ali Emre / Bahar Köpüğü (Kırklar, KasımAralık 2004).
Unvan:
Türk Şair, Yazar
Doğum:
Kahramanmaraş, Türkiye, 1 Haziran 1964

Okurlar

8 okur beğendi.
70 okur okudu.
1 okur okuyor.
31 okur okuyacak.
Reklam

Çevirdiği Kitaplar

Tümünü Gör

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Reklam
Boynumdaki ipin koynumdaki sıcağa Gücü elbet yeter
Sayfa 12 - Edebiyat Ortamı YayınlarıKitabı okudu
Pirtûk di bexçeyê mirovistanê de gula herî xweşik e. Gava ew gul bişkivî, rengê dinyayê bi carekê hat guhertin. Dinya xweşiktir û rohnîtir bû. Ya ko ew îmkan pêşkêşî mirovatîyê kir, nivîs bixwe bû. Heta ko nivîs nehat peydakirin bexçeyê mirovatîyê ji bêhn û xweşikbûna vê gulê bêpar jîya. Peydabûna nivîsê, peydabûna şertê zimanê nivîskî, di warê teknolojîya enformasyonê de şerê yekem e. Gava nivîs peyda bû, şertên pirtûkê jî derketin ortê. Û ji gava ko pirtûk peyda bûye û vir de, di jîyana mirovatîyê de rola herî xort leyîztîye. Wê her wiha ji bo pêşdebirin û zîndebûna zimên jî roleke bingehîn leyîztîye...
Sayfa 13
İntihara gel gel eder Takılırsa nedenlere Ve olmazsa aşk ezelden bir güvence
Sayfa 55 - Edebiyat Ortamı YayınlarıKitabı okudu
Boşluğun ovmasına bırakırdı sırt ağrılarını Hep incinirken gördüğüm babam
Sayfa 55 - Edebiyat Ortamı YayınlarıKitabı okudu
Ve adres sormazlar ayrılık vaktinde Anlar ve götürürler yanlarında birbirinin yüzlerini
Sayfa 52 - Edebiyat Ortamı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ah Be Sevgilim
Ah Be Sevgilim
!
Sen
Sen
Ben
Ben
i
Bir Gün Tek Başına
Bir Gün Tek Başına
bıraktın gittin. “
Asla Yapma
Asla Yapma
m” demiştin,
Sen
Sen
de herkes gibiymişsin.
O Gün
O Gün
ü hâlâ hatırlarım,
Kaybolan O Günler
Kaybolan O Günler
e yanarım. “
Sen Benimsin
Sen Benimsin
” demiştin,
Bağrına yakın olana hasret duyar insan.
Mustafa Aydoğan
Mustafa Aydoğan
𝙺𝚊𝚑𝚛𝚊𝚖𝚊𝚗𝚖𝚊𝚛𝚊𝚜̧ 𝐄𝐝𝐞𝐛𝐢𝐲𝐚𝐭 𝐓𝐚𝐫𝐢𝐡𝐢𝐧𝐞 𝐆𝐢𝐫𝐢𝐬̧ | s.141
Ömer Yalçınova
Ömer Yalçınova

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
54 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Kitaplığın önüne geçtim oturdum. Bir şiire ihtiyacım vardı ama şiir kitaplarım bitmişti. Ben öyle sanıyordum. Bir baktım son gelenler arasından bir şiir kitabı beni çağırıyor. Okuyum, okumayım derken ilk şiiri ile beni kendine çeken bir kitap ile karşılaştım. Şairin adını ya da kitabın adını daha önce hiç duymamıştım, burada da denk gelmedim. 23 dakika sürdü okumam. Evet, belki şaire haksızlık sayılacak bir süre ama o kadar güzel ve kendini bulduran şiirler var ki.. Hemen okumak istedim. Uzun uzun dörtlükler yerine daha kısa dörtlük bazen beyitler şeklinde yazılmış dizeler ile karşı karşıya kaldım. Şair öyle beylik laflar etmemiş ya da anlaşılmayan kelimeler kullanmamış. Saf şiirciler gibi bir anlayış içinde diyebilirim. Tam da oturur şairin üzerine bu libas bence. Sıcak, içten, samimi.. Anlatımlarının içinde yüzdüm. Boğuldum dersem yanlış anlam çıkar diye düşünüyorum. Yüzdüm ve bir açıklığa çıktım, orada kendimi buldum sanki dizelerde.. "bu gelen sen misin içime merdiven dayayıp beni böyle dışarı çıkaran çırılçıplak" Bazen bazı şeyler anlatılamaz, bazı şeyler de çok kolay söze dökülür. Bu gece benim içimi söze döken bu dizeler oldu. Yeni bir şair keşfetmenin mutluluğu içinde şu dizeler ile bitiriyorum incelemeyi , "kendini aynalarda çoğaltan bir şehrin en çirkin yerlerinde bile ölüm güzelliği yatar atlarla köyden köye giden gelinlerin çeyizlerine yağan kar ; tabutlar." Keyifli okumalar, sayın okurlar.
Kendini Aynalarda Çoğaltan Şehir
Kendini Aynalarda Çoğaltan ŞehirMustafa Aydoğan · İz Yayıncılık · 19973 okunma
Reklam
276 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Şiir seven ve onun yolundan gitmek isteyenler için çok faydalı olacağına inandığım bir kitabı bitirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum iyi ki okumuşum ve kitabın son cümlesi bende iz bıraktı "Metafizik yani fizik ötesi, yani eşyanın yaratıcısının bize seslendiği ve çağırdığı görünmez alem; kısacası, Allah ve ahiret inancı."
Yazma Sevinci
Yazma SevinciMustafa Aydoğan · Edebiyat Ortamı Yayınları · 20144 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Kitap 4 Farklı konu başlığı ile alınmış. Duruş, insan, ifade ve oturmak diye. Her konuda kendi içerisinde başlıklara ayrılıyor. Kısa kısa bu konularla ilgili düşündürücü yazılar yer alıyor. Bazen de öykülere yer veriyor bu konularla ilgili.
Yüzdeki Leke
Yüzdeki LekeMustafa Aydoğan · EOY Yayınları · 20148 okunma