Mustafa Bal

Mustafa BalYetim yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
9.7/10
14 Kişi
14
Okunma
5
Beğeni
1.422
Görüntülenme
Ağaçlara bu kadar ilgi gösteren biri, kendi canından, kendi kanından olan evladına kim bilir nasıl bir şefkat gösterirdi!..
Koca çınarın son gününde son nefesinde mi gelmişim? Babamı hiç tanımadım. Seni Baba bildim ama sen de gittin. Neden benim sevdiklerim ölüyor sürekli?
Sayfa 159Kitabı okudu
Reklam
Havanın soğukluğundan değil yüreğinin soğukluğundandı kara kışların varlığı. Bahar ne zaman gelirdi kalbinde çiçekler açar mıydı? Ilık rüzgarlar eser miydi bir gün gönlünde? Bilinmez...
Sayfa 105Kitabı okudu
Yüreği nasır mı tuttu ağlamaktan, yoksa zaman geçtikçe ölümü o da mı kabullendi?
Çok uzaktılar ama o kadar mesafeden de sevilebiliyormuş insan, özlemek de bazen kalbe iyi geliyormuş, yürekler birbirine uzak olsa da içindeki sevda yangını hiç azalmıyormuş.
Yetim gülerse, tüm dünya güler!
Sayfa 202Kitabı okudu
Reklam
İnsanın kendi babasına kazık attığı bu dünyada yaşamanın ne anlamı var?
Sayfa 133Kitabı okudu
O babasız büyümek zorunda kalacaktı ama eninde sonunda babasının kızı olacaktı.
İyilik barındırmıyor insan bünyesinde artık, çıkarına göre iyi ya da kötü olunuyor..
Sayfa 133Kitabı okudu
Yüzümdeki Yabancı
İşimle evim arasında geçen hayatımı eşim, oğlum ve komşularım renklendiriyordu. Komşularımı çok iyi tanımasam da en iyi tanıdığım Selahattin Bey’in dostluğu bana yetiyordu. Evimin karşısında olduğu için onu her gün görebiliyordum. Bazen üç beş dakikalık muhabbetimizin tadına doyum olmuyordu. Dostuna sıkıntıları unutturup kısa da olsa mutlu olmasını sağlayan bir kişilikti o. Haftada bir de olsa uzun uzun sohbet etme fırsatı yakalıyorduk. Eğlenceli bir arkadaş olmasına rağmen bazı gizemli yönleri vardı. Merak etmiyor değildim ama sorgulamaktan da çekiniyordum. O hep takım elbise giyerdi. Birkaç kez “Neden sürekli böyle giyiniyorsun? Sıcak havada dahi ceketle geziyorsun! Bir sebebi var mı?” diye sordum fakat cevap alamadığım gibi üstelik konuyu hemen değiştirmişti. Birkaç kez de belinde bir silah olduğunu fark ettim. Arkadaşımın hem karanlık tarafı var hem de aydınlık… Kısacası Selahattin Bey oldukça gizemli bir insandı.....
Sayfa 49 - cinius yayıneviKitabı okudu
Reklam
.................. Köyün yağız delikanlısı, kendini çok şanslı hissediyordu, peri kızı gibi birini ona layık gördükleri için. Seçme hakkı tanınmadı ama ailesi onun adına en iyi seçimi yaptı ve şaşalı bir düğünle, genç yaşına rağmen ailesinin reisi, eşinin beyi, yuvasının bekçisi oldu. Eşine gün geçtikçe alıştı, onu sevdi, kendi seçimi olmasa da seçilebileceklerin en iyisi olduğuna kanaat getirdi sonunda. O eşine "meleğim" derdi, eşi de ona "paşam" ... Kısa sürede birbirlerine karşı sevgi ve saygıları köyde örnek gösterilmeye başladı. Evlenmeyi düşünenler için örnek çift olmuşlardı kısa süre içerisinde. Onların birbirlerine bakışları, sevdalık halleri, iltifatları hayranlık uyandırıyordu.
Sayfa 4 - cinius yayıneviKitabı okudu
Resim