İslam coğrafyasında idareciler Kur'an'la hükmetmeyi terkettiklerinden bu yana her gün, her gece insanoğlu düşüyor turaba. Kur'an'sız devlet, denk olamaz bir sökük çoraba. Bilelim ki Kur’ansız idareciler memleketi etti haraba!...
Şurası bir hakikattir ki; tarihin her devresinde Firavunlar, Sultanlar, Krallar parlamentolar, parlamen- terler iktidarları, saltanatları tehlikeye girdiğinde baş vurdukları seçkin ve çirkin çarelerinin başında, Allah'ın davasına karşı Allah'ın adını kullanarak savaşan mollaları bulup ceplerini çil çil altınlarla doldurup faaliyete geçirmeleri gelir. İslam topraklarında ilme ve Alimlere karşı nefret psikolojisinin sebeblerinden birisi de, dünya menfaatı karşılığında Allah'ın davasına karşı Allah'ın adını kullanarak savaşan saray mollaları'nın gerçek İslam alimleri zannedilmesidir. Yani İslam topraklarında Tağuti güçler, "Saray mollaları"nı ortaya çıkarmakla ve faaliyete geçirmekle; hem müslümanları ilim'den ve âlimler'den soğutup köksüz hale getirmişler ve hem de Saray mollaları'nın uyduruk fetvalarıyla kendi iktidar ve saltanatlarını sağlamlaştırmışlardır.