Mustafa Cezar

Mustafa CezarMufassal Osmanlı Tarihi (6 Cilt) yazarı
Yazar
9.5/10
14 Kişi
49
Okunma
8
Beğeni
2.131
Görüntülenme
“Hakkın hatırını kırmayacağım, hakikati söyleyeceğim. Zira hakkın hatırı âlidir: Hiçbir hatıra feda edilmez. Kimin hatırı kırılırsa kırılsın, yalnız Hak sağ olsun.”
Sayfa 287
Şahsi ihtirasların, rüşvet ve iltima- sın hâkim olduğu devirde sadaret makamına kudretli şahsiyetlerin geçmesi beklenemiyeceği gibi, böylelerinden düzgün ve değerli icraat da beklenemezdi. Bu tip adamların çok büyük hatalar işlemesi her zaman mümkündü.
Sayfa 1677 - C.1,"Celâli İsyanları, devlet idaresindeki hata ve aksamalar"Kitabı okuyor
Reklam
Deli Ferhat Paşa
Bostancıbaşılıktan yetişmiş, müte- hevvir ve çılgınca hareketleri ile göze batan Ferhad Paşa maiyetindeki askerle Konya'ya kadar gidebildi. Yolda asker kendisine itaatsızlık edip çadırını taşlarken serdar da onlara katılıp kendi çadırını taşladı.
Sayfa 1736 - III.CiltKitabı okuyor
Muhteşem Süleyman
16. Yüzyılda Osmanlı imparatorluğu gücünün zirve noktasına ulaştı. Bu gücü en iyi temsil eden padişah da Kanuni Süleyman oldu. Büyük imparatorluğun güçlü sultanını sadece yerliler değil yabancı tarihçiler bile “muhteşem” lakabıyla tanımlamayı uygun buldu. Böylece, “Kanuni” sıfatının yanına bir de “muhteşem” sıfatı eklenmişti. Sultan 1.Süleyman bu nitelemelere büyük imparatorluğun ihtişamını temsil ettiği ve muhteşem işler yaptığı için lâyık görüldü.
Sayfa 108 - Muhteşem Süleyman ve koca Sinan’ın İstanbul’uKitabı okudu
Hadım Hasan Paşa 5 ay 6 gün bu makamda kalmıştır. Sadrıâzamken devlet memuriyetlerini yüksek para ile satar, aldığı paraları Valide Sultan'a verdiğini söylerdi.
Sayfa 1778 - Üçüncü Mehmed döneminde oldukça tesirleri hissedilen Valide Safiye Sultan, hem dahili hem de harici hayatta Padişaha karışarak istediğini yaptıran ihtiras sahibi bir şahsiyet olarak karşımıza çıkar.Kitabı okuyor
Oruç Ovası Muharebesi
O gün muharebe meydanında vuruşarak ölen ve esir düşerek başı kesilen Celâlilerin miktarı 26 bin gibi korkunç bir rakamı gösteriyordu. Hükümet tarafını tuttuğu için, gayet tabiî ve yerinde bir hareket şeklinde telâkki ettiği anlaşılan Naimâ, esirlerin idamını; <yirmi neferden mütecaviz cellâdlar zarb-ı rikabdan dinlenmeyip gürûh gürüh getirilen eşkiyanın kellelerini kat' ederlerdi diye anlatmaktadır.
Sayfa 1747 - (C.III)Kitabı okuyor
Reklam
Şayet Büyük Selçuklu İmparatorluğu kurulmasaydı, Anadolu Türkleşemez ve bu ikinci vatan üzerinde bir takım irili ufaklı Türk devletleri arasında Osmanlı Devleti de kurulamazdı.
Türk kavminin anavatanı Orta Asya topraklarıdır. Anavatan toprakları Hazar denizinden Kingan dağlarına, kuzeyde Sibir ovalarından, güneyde Pamir yaylasına, Karanlık dağlar, Altın dağları ve Çin'in kuzey eyaletlerine kadar uzanır. Bu geniş sahada Türklüğün en eski ve kalabalık olarak kaynaştığı yer Hazar denizi ile Balkaş gölü arasıdır. Denizlerden çok uzaklarda kalan Orta Asya'nın iklimi sert ve haşindir. Yüksek dağlar, derin vadiler, uçsuz bucaksız bozkırlar ve çöller Asya'nın bu iç kısmının mühim parçasını kaplarlar. Şehirler kurmıya ve nisbeten kalabalık nüfusu beslemiye müsait arazi Aral gölüne dökülen Amuderya (Öküz) ve Siriderya (İnci) ırmakları ile Balkaş gölüne dökülen ırmaklar havzasında ve biraz da Tanrı ve Altay dağları eteklerinde vardır. Nehirlerden ve dağ eteklerinden uzaklaşınca geniş bozkırlar başlar.
Kuyucu Murad Paşa'nın Celalî Saraczâde Ahmed'i halletmesi
- Ahmed Bey, seni Konya'da alıkoymak isterim, ben Canbolad-oğlu'ndan intikam alıp geri dönünceye kadar sen şehri güzelce muhafaza et! Lâkin imdat lâzım olunca nekadar asker toplıyabilirsin? Dedi. Sarac-zâde ise hiç tereddüt göstermeden ve bir emniyetsizlik hissetmeden: -Otuzbin kişi! Cevabını verdi. Veziriâzam kendisine teşekkür ile huzurundan ayrılmasına müsaade ettikten sonra, âsinin affı hususunda ricada bulunmuş olanlara hitaben: - Böyle derhal otuzbin kişi toplamaya muktedir bir adamı zinde şekilde arkamda bırakıp gittikten sonra, o gelip Konya hisarını zaptederek içerine kuvvetle yerleşirse hal nice olur?.. Dedi ve bu sözlerinden sonra onu da öldürterek kuyulara doldurulanların arasına ithal ettirdi.
Sayfa 1746 - Mustafa Cezar, Murad Paşa'ya "kuyucu" denmesinin en temel amili olarak, Anadolu'da öldürttüğü kimseleri açtırdığı kuyu biçimindeki çukurlara attırmasından dolayı olduğunu izah eder.Kitabı okuyor
Resim