Kitap okumuyoruz. Sloganik, romantik şeyleri sevip onlara bağlanıyoruz. Hikayeler ile ömür tüketiyoruz. Okumayı ve araştırmayı sevmiyoruz. Bu yüzden tuzakların farkına varamıyoruz ve bizi kolayca kuşatıp yok edebiliyorlar.
Endülüs'te başlayan ve bugün hala devam eden bu kuşatmaya biz ne tepki veriyoruz?
Müslüman olduğumuzdan bugüne değin bir savaş içinde olduğumuzu hepimiz biliyoruz. Savaş hep aynıdır fakat ismi zamanla değişir. Büyük Selçuklu Devleti zamanında bizi kılıçla, okla yenemeyeceklerini anlayınca bize karşı sadece coğrafi kuşatmanın yeterli
28 Şubat darbesinin küresel odaklarla bağlantısını, Muhsin Yazıcıoğlu suikastının perde arkasını, NATO'nun içerisindeki derin örgütün Türkiye'deki yapılanmasını ve faaliyetlerini, 11 Eylül'de ABD'deki ikiz kulelerin yıkılmasının perde arkasını ve Vatikan'ın akıl almaz projelerini ele almaktadır.
Kaos, Türkiye'nin yakın tarihine ilgi duyan herkes için okunması gereken bir kitaptır.
Son dönemde Lopus Yayınevinden çıkan kitaplar raflarda oldukça dikkatimi çekiyor. Halil Yaşar Kollu kitaplarından sonra Mustafa Güldağı'nın Kuşatma isimli kitabını da okumuş oldum. Kitabın kısa bir özetini aslında son sayfalarda yazarımız gayet güzel özetlemiş. Kitap, Endülüs'ü, Haçlı Seferlerini, Osmanlıyı ve son olarak da günümüzü anlatmış. Bu