Sanki uzun bir yolculuğa çıktım
Ve ben yanıma hiçbir şey almadım
Sanki mühim bir işim varmış da
Ben onu yapmayı unutmuşum gibi
Eksikliğini fazlasıyla hissedebiliyorum
Sanki farkında olmadan bir şeylere veda ettim
İçimde beni endişelendiren bir burukluk var
Rahatsız eden kocaman bir boşluk var Bilmiyorum belki de gelip geçici bir şeydir Ya da ben bu aralar fazla duygusalım Anlayamıyorum.
Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
Adam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
İşte onu koydu
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
Adam masaya onları da koydu
Üç kere üç dokuz ederdi
Adam koydu masaya dokuzu
Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
Uzandı masaya sonsuzu koydu
Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
Masaya biranın dökülüşünü koydu
Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
Tokluğunu açlığını koydu.
Masa da masaymış ha
Bana mısın demedi bu kadar yüke
Bir iki sallandı durdu
Adam ha babam koyuyordu.
/ _________________ \
Sen bir karanfilsin, delisin
İçlisin de, bükersin hemen boynunu
Mendilimin içindeki kirazdır
Mendilimin içi kiraz
Bilmem ki, ne desem, yaz mutluluğu.
<<
Gerçekten de çok kötü bir eleştiri
Edip cansever in o postmodern şiirlerini okunduğu gibi düz bir sekilde aktarmış hiç bir alt metne inmeden göründüğü gibi yapılmış söylevler var ve buda edip canseveri basitleştirme oluyor
Ama edip cansever asla basit bir şair değildir turkiyeye gelmiş en iyi sairlerden biridir kendisi ikinci yenicilerde tartışmasız en iyi olanıdır edip canseveri bu kadar basitlestirmesi kesinlikle yanlış.