Mustafa Mencütekin sözleri ve alıntılarını, Mustafa Mencütekin kitap alıntılarını, Mustafa Mencütekin en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Görüşü benlik ile tanımlayarak, benlik ya da ego, kültürel yapıları ve görüntünün çerçevesini maskeler. Nevrotik semptomlar, dil şürçmeleri, unutmak, rüyadaki imgeler vd. gibi müphem durumlarımızın süreksizliği sosyal içeriğin kaygı merkezli patlamasını belirtir. Psikanalitik kavramlar kesin ve belirli bir şekilde nasıl birşeyin öbürünün yerine geçtiğini açıklar. Kısacası, psikanaliz bir saklama, yerine geçirme, tanımalama kuramıdır. (Saper, 1991: 33)
Vighi için Lacanyen bir film kuramının varlık sebebi biraz karmaşık olsa da en azından belirlidir: "tarihin kendisinin, betimlenen ile betimlenmeyi aşanın arasındaki diyalektik ahengin ürünü olduğunu vurgulamalıdır. Ve tam da bu yüzden bir filmin belirli bir sosyo-tarihi bağlamı yansıtabilmesinin tek yolunun, tarihin ötesine geçen ve onun temsil edilirliğini destekleyen ve tarihsel olmayan yarılmayı (Gerçek) yansıtmaktan geçtiğini de ortaya koymalıdır" (Vighi, 2009: giriş).
Ütopyacılık ve ego ideali bize her yönden baskıyla işlenmiş -televizyondan, filmlerden, popüler müzikten, gazetelerden, reklamlardan- umutsuzca abartılmış bir kişisel mutluluk fikri ve bizim onu talep etme görevimiz şeklinde zuhur eder -benim için, şimdi. Çağdaş toplumun mecburi bir kaidesi olarak tertiplenmiş bir şeydir bu. Eğer peşinden gidilirse, bu sadece umutsuzluğa neden olur ... Arzunun asla tatmin edilemeyeceği ve bizim hep eksik olacağımız fikriyle barışmak zorunda olmak bizim çok daha evladır. (Easthope, 1999:170)
Gerçek hem de tüm varlıklarıyla gerçek noksanlıklardan kaçmak; insan bunun için film izler mi? Pekala izler. Kaçar, hayal eder, fantezi kurar ve rahatlar; ümide doğru yol alır. Yaşasın gerçeklerden kaçmaya imkan tanıyan sinema sanatı!
Lacan açısından psikanaliz "daha ziyade üzüntünün üretimini taklit etmeli" -'içindeyken adamın kendisiyle ilişkisindeki kendi ölümü olan o hal... ve hiç kimseden yardım bekleyemediği' o durum (Lacan 1992:304)...
"Fantezide nesne, aynı anda hem oradadır, hem de değildir; aynı anda hem bize yasaklanmıştır, hem de ulaşılabilir tutulmuştur ... Sonucunda, fantezinin yapısı tutarlılık ve bütünlük konularından mahrumdur"; işte tam da bu sebepten "Lacan rüyadan tam da gerektiği anda uyandığımıza inanır"; O'na göre rüyadan uyanılacak an "tam da gerçeğe ulaşılacak ana gelindiğinde" zuhur eder; buradaki sebep "uyanan kişinin, uyandığında bile rüyayı sürdürme" beklentisidir (McGowan, 2007: 167).