"Çiçek çiçek dolaşıp bal yapan
Arının dahi iğnesi vardır
Çok geniş gönlü olsa da
Her insanın bir sabrı vardır
Aşka kucağını açanların
Çekilecek çileye hâli vardır
Fazlaca yapılan nazın
Âşık usandıran yanı vardır"
Evliya Çelebi rüyasında peygamber Efendimizden şefaat dilemek için yanına gider ve "Şefaat Ya Resulullah" diyeceğine "Seyahat Ya Resulullah" der. İşte böylelikle Evliya Çelebi'nin 42 yıl süren seyahatleri başlar. 42 yılın sonunda gezip gördüğü, öğrendiği her şeyi kitap haline getirerek 10 ciltlik bir derleme yazmıştır. Yazarımız bizlere Evliya Çelebi'nin seyahatlerinin bulunduğu 10 ciltlik kitabı kısaltarak muazzam bir anlatım sunuyor.
Tarih severlerin çok beğenerek okuyacağı kültür birikimlerini arttıracağı büyük keyifle okunacak bir kitap. Evliya Çelebinin gezip gördüğü, yaşadığı olayları az çok hepimiz biliyoruz. Kitapla birlikte bu bildiklerimiz pekişerek yeni bilgiler de öğreniyoruz. Seyahatname'yi merak eden herkesin okumasını tavsiye ederim.
Mustafa Soylu
Korkuyorum baba korkuyorum
Geçimin zorluguyla başlayan eser. Köy mezrasında başlayan hikayeyle devam ediyor akraba evliliğinden kaynaklanan hastalıklara dikat çeken yazar bu evliligin doğuracağı hastalıkları ve soy boyu oluşacak engelleri "zihinsel, bedensel " veya aileye de bırakacağı derin pskoloji bozulmaları Dr, Meltemin hayatıyla sunuyor.
Zeynep 17 yaşında intihara kalkışıyor Ailesi cennetten bir köşe gibi dizayn edilen Dr, Meltemin kliniğine yatış işlemleri yapıp bir an önce kendisine gelmesini istiyorlar.
Meltem hastasıyla özel olarak ilgilenmeye başlar ve Zeynep'in intihara kalkışmasının ardında yatan sebebi araştırır. Babasının zoruyla amca oğluna verilme istenilen Zeynep tek yol olarak ölümü çare görür.
Meltem bir sırrını açıklayacağını söyleyip Zeynep'in bütün ailesini bir arada toplar bir hikaye anlatır onlara Emine Dudu'nun hikayesi böyle bir hikayedir bir çok dersi de içerisinde barındırır.
Hikâyesiyle sizleri başka diyarlara ve yaşamlara da götürecek.
Mutluluğun ve acının bir arada sunulması anlık duygu değişimlerine neden oluyor uzun bir süre etkisi altına alan eser yazarın kalitesini de göz önüne çıkartıyor.
Hazan ve Selim birbirlerini seven her çift gibi nikah masasına oturuyorlar. İlk iki yıl oldukça anlayışlı, mutludurlar. İkinci yılda çocukları olur. iki ile altıncı yılın arası tehlikelidir diye düşünülür evliliklerde kıskançlıklar, kavgalar başlamıştır bu dönem içinde de bu çiftimiz arasında da. Çiftimiz bu girdaptan kurtulamaz.
Bedriye arkadaşı Hazan gibi kızıyla birlikte dullar kervanına katılmış biri olarak Hazan'ın bu zor günlerinde ona destek olmak için yanındadır. Bu zorlu günlerde Cenk onlara hep destek olan kişidir. Psikolog Aysel Hanım ile de Cenk sayesinde tanışır Hazan. Psikolog Aysel Hazan ile sohbete başlar ve burada seansımız bitince seni "Dullar Kıraathanesi'ne" götüreceğim der. Hazan böylelikle Dullar Kıraathanesinden haberdar olur. Kitabın içeriğinde erkeklerin girmesinin yasak olduğu bu Kıraathanede kadınların geçmişleriyle yüzleşmeleri, içinde bulundukları anda yaşadıkları hayal kırıklıkları, mutsuzluklarını, paylaşımlarını geleceğe dair kurdukları hayallerini ve nasıl çabaladıklarını sunmuş yazar bize. Başta Hazan'ın başından geçenleri okudukça inanın duygularınız darmadağın oluyor. Üzülen, örselenen, dışlanan, hırpalanan, tecavüze, tacize, şiddete uğrayan kadınların ayakta durma mücadelesini de farklı farklı öykülerle okurken içindeki sosyal mesajları da fark edeceksiniz.