Mustafa Yıldırım

Mustafa YıldırımSivil Örümceğin Ağında yazarı
Yazar
Çevirmen
8.9/10
154 Kişi
558
Okunma
63
Beğeni
8,4bin
Görüntülenme
Hastalıklı kafalar
Prof. Dr. Tekin Kanra 1995'te Hacettepe Üniversitesi Kan Bankası müdürüydü. Mayıs 1995'te kan vermeye gelen iki kadın kollarını açmadan, giysilerinin üstünden iğneyle kan alınmasını direttiler. Hemşireler böyle kan almanın sağlığa aykırılığını belirterek kan almadılar. Kadınlar başörtülü olduklarını için kovulduklarını ileri sürünce İslam Devleti davası güdenler hemen konuya eğildiler.
Sayfa 702 - Udy yayınlarıKitabı okudu
Bu örgütün partisi Mecliste
Örgütün ameliyatçılarından Batmanlı Musa Özer'le birlikte Sinan Özer, Mehmet Demirkuzu ve Sefer Karayaylalı yakalandı. İşkence araçlarının yanı sıra işkence yöntemlerini içeren "İmam Hüseyin Velioğlu emirnamesi de vardı. Basılı emirname işkencenin, rastgele eziyetin yanı sıra konuşturmak için önceden belirlenmiş tekniklerin uygulandığını gösteriyordu.
Sayfa 779 - Udy yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Turan Dursun, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Jak Kamhi olaylarından önce ve sonra, günler, aylar hatta yıllar sonra bile, ağır haber - yorumlar hatta hakaretler yayınlayan Tevhid'in Selam gazetesi, Yuda Yürüm olayına hiç değinmedi.
Sayfa 698 - Udy yayınlarıKitabı okudu
Uğur Mumcu, İslamcı eylemciler üzerinde yoğunlaşırken hakkındaki hüküm de verilmişti. Kudüs kuvvetlerinin ameliyatçıları da onu altı aydır uzaktan izliyorlardı. Ev adresini öğrenmek için Ankara telefon rehberini açtılar ; 680'inci sayfanın üçüncü sütununun ortalarında "Mumcu Uğur" maddesinin karşısındaki adresi not ettiler.
Sayfa 575 - Udy yayınlarıKitabı okudu
1983 sonlarında ABD Kongresi'nin onayıyla NED (National Endowment for Democracy), yani Ulusal Demokrasi Fonu kuruldu. CIA emeklisi Ralph Megehee, bu kuruluşun işlevini, deneyimli istihbaratçı söylemiyle şöyle yorumluyor: "CIA'nın ülkelerin karıştırılması operasyonlarında kullanılan birçok işlevinin NED'e transfer edilmesiyle, Demokrasi için Ulusal Fon'un kullanımına gidildi. CIA'nın örtülü eylemlerine ek olarak, Uluslar arası Kalkınma Ajansı (AID) ve Birleşik Devletler İstihbarat Ajansı (USIA) da 'demokrasi yayma' operasyonlarında yer almaktadırlar. Avrupa'da yerleşik ve çoğu Birleşik Devletler tarafından parayla beslenen hükümet dışı örgütler (NGO'lar) de doğrudan ya da dolaylı olarak, bu operasyonlarda yer alıyorlar. Bu tür örgütler ve ajanslar aşağı yukarı açıktaysalar da CIA, hükümetleri destekleme ve yıkma gibi birincil rolünü elinde bulundurmaktadır."
Bilmem ki "Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak" sözü yeterince açık değil mi?
Reklam
Hüseyin Velioğlu (Hizbullah kurucusu) İstanbul’a gönderdiği Hizbullahilerin özverili çalışmalarıyla etkili bir ekip oluşturdu. Batman'dan getirilen silahlar, evlerde, kömürlüklerde gizlendi. Cami görevlileri, öğrenci gençlik görevlileri atandı.
Sayfa 647 - Udy yayınlarıKitabı okudu
Şemdin Sakık, İran ve Suriye yönetimlerinin Pkk'ya karşı tutumlarının eşgüdüm içinde belirlendiğini, "Ne zaman Suriye kucak açsa İran'da aynısını yapar. İki ülkenin örgüte tavrı ortak olur." diyerek ekledi:
Sayfa 631 - Udy yayınlarıKitabı okudu
Uğur Mumcu'nun otomobilinin altına konulan bomba yerde 85-70 cm genişliğinde ve 15 cm derinliğinde bir oyuk açmıştı. Ferhan Özmen RDX'ten yapılma 2.2 kg C4 patlayıcı kullanmıştı.
Sayfa 580 - Udy yayınlarıKitabı okudu
İki düş görerek önemli dinsel görevler üstlendiğini söyleyen Said-i Kürdi, kendi anlatımına göre ilk kerametini de Bitlis yolunda göstermiş: Elleri kelepçelidir. Abdest almak istemiş. Bileklerindeki kelepçe kendiliğinden açılmış. Bunun nasıl olduğunu soranlara "Olsa olsa namazın kerametidir" diye açıklamış. Oysa Said-i Kürdi kendinde keramet görmediğini yıllar sonra yazdırdığı kitaplarında yineleyecektir. Prof. Şerif Mardin de onu, "Said Nursi bu konuda hiç tavizkar değildi: Kendisine keramet sahibi kişi rolü verilmesini reddetti" diyerek destekleyecektir.
Reklam
her dönem ayrı telden.
Aydınlık'a göre İran halkı "Ne Amerika Ne Rusya! Bağımsız demokratik İran" diyordu. Oysa ne Hümeyni, ne de yandaşları "Demokratik İran" demişti. Aydınlık, Hümeyni'nin "demokrasi" ile ilgilenmediğini görünce "İran'da dinci muhalefet ilericidir" başlığıyla Ayetullahların hareketini savunmaya başladı; "Şah, İran'da kadınlara baskı ve sömürüden başka bir şey vermemiştir" diyen yazı dizileri yayınladı.Oysa Ayetullahlar, 1930'larda İranlı kadınlara mahkemeye başvurma, 1963'te seçme-seçilme hakkı verilince "İslam kaldırılıyor" diyerek ayaklanmışlardı. (Dipnotlar: Aydınlık, 15.10.1978, 06.01.1979,01.02.1979 sayıları kaynak gösterilmiş.)
Sayfa 136 - ulus dağı yayınları
"Bu topraklarda neden savaşıyoruz ve neyi kazanıyoruz? Ne yenildiğimiz belli ne de yendiğimiz."
Sayfa 31 - UDY
CFR, dış politikada açık diplomatik olayları yönlendiren, örtülü operasyonların ana hatlarını çizen dışa kapalı bir kulüp niteliğine sahiptir. CIA yönetmenlerinin hazırladığı raporlar kapalı toplantılarda değerlendirilir. CFR ile ABD federal devlet yönetimi içiçe geçmiştir.
Sayfa 326 - SiaKitabı okudu
Türkler Kan uykularda boğuldu.
1979-1981 döneminde İran'da yapıldığı gibi önce eğitim, sonra polis güçleri İslamlaştırıldı, yeni bir Anayasa ile İslamcı bir devlet kurmak için kararlı adımlar atıldı. Ordunun her kuvvet biriminden ve her rütbeden subayları, Cumhuriyeti savunma olasılığı yüksek yazarlar, gazeteciler hapse atıldılar. 1964 sonrasında Türkçüleri MTTB'den
Ulus Dağı yayınları
Devlet merkezlerine paralel bir devlet yaratmanın birinci koşulu, merkezi zayıflatmak. Merkezi zayıflatmanın yolu, etnik milliyetçiliği önce kültürel alanda kışkırtmak.
Sayfa 270Kitabı okudu
Resim